Millî Mücadele Dönemi sonrasında Türkiye, yeni bir döneme girmiş; savaş zamanı göz önünde bulundurulmayan fikir ayrılıkları, kendini göstermeye başlamıştır. Millî Mücadele Dönemi’nde birlikte çalışan askeri ve siyasi önderler, iktisadi, siyasi ve toplumsal değişimin başlaması gereken dönemde, söz konusu konularda fikir ayrılığına düşmüş; bu fikir ayrılıkları, liderler arasındaki şahsi kırgınlıklar ve karşılıklı güvensizlikle beslenerek Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci siyasi partisi olan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın doğuşuna zemin hazırlamıştır. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve onu destekleyen muhalif İstanbul basını, Türkiye’de yeni bir döneme geçişin; demokratikleşme ve modernleşme çabalarının sancısını taşımaktadır. Basında görülen ve Takrir-i Sükûn Kanunu ile askıya alınan bu kısa süreli özgürlük ve muhalefet dalgasının incelenmesi, demokrasi tarihimizin doğru okunması açısından önem arz etmektedir. İzleyen dönemde gerçekleştirilen basın özgürlüğü üzerine sınırlamalar ise otoriter ve totaliter rejimlerdeki basın istibdadından farklılık arz eder. Nitekim bu kısıtlamalar, geriye dönüşü savunan düşüncelere ve ilerlemeye yönelik tehditlere karşıdır. Bu çalışmanın konusunu, çok partili sisteme geçiş döneminde muhalif görüşlerin basına yansımaları ve dönemin basınının durumu oluşturmaktadır. Çalışmanın amacı, demokrasinin ilk yıllarında gerçekleşen bu muhalefet ve özgür basın denemesinin Türkiye’de demokrasinin gelişimine olumlu-olumsuz katkılarını irdelemektir.
After the period of national struggle, Turkey entered a new era; Differences of opinion, which were not taken into account during the war, started to show themselves. Military and political leaders who worked together during the period of national struggle had a disagreement on these issues in the period when the economic, political, and social change had begin; These differences of opinion, fed by personal resentments and mutual distrust between the leaders, paved the way for the birth of the Terakkiperver Cumhuriyet Party, the second political party of the Republic of Turkey. The Terakkiperver Cumhuriyet Party and the dissident Istanbul press that supported it stated the transition to a new era in Turkey which bears the pain of democratization and modernization efforts. Examining this short-term wave of freedom and opposition seen in the press and suspended with the Law of Reconciliation is important for the correct reading of our democratic history. The restrictions on the freedom of the press implemented in the following period differ from the tyranny of the press in authoritarian and totalitarian regimes. These restrictions are against any idea that advocates retrogression and any threat to progress. The subject of this study is the reflections of dissenting views on the press during the transition to the multi-party system and the situation of the press of the period. The study aims to shed light on the problems experienced today by looking at the problems experienced in the democratization process in Turkey from the perspective of freedom of the press.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | December 22, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 10 Issue: 2 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License