Amaç: Bu randomize, kontrollü, tek merkezli, bölünmüş ağız (split-mouth) klinik araştırmanın amacı, yüksek viskoziteli cam iyonomer restorasyonların çürüksüz servikal lezyonlardaki 1 yıllık klinik performansını üç aşamalı asitle ve yıka adezivle uygulanan nanohibrit kompozit restorasyonlarla karşılaştırmaktır.
Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada 134 tane çürüksüz servikal lezyon, bölünmüş ağız çalışma tasarımına uygun olarak iki gruba ayrıldı. Çalışmada deney grubu olarak yüksek viskoziteli bir cam iyonomer (Equia, GC, Alsip, Illinois, ABD); kontrol grubu olarak üç aşamalı asitle ve yıka adeziv sistemle (Optibond FL, Kerr, Orange, CA, ABD) uygulanan nanohibrit bir kompozit (G-aenial, GC, Tokyo, Japonya) kullanıldı. Restoratif materyaller üretici firmaların önerileri doğrultusunda uygulandı. Klinik değerlendirme, 1 hafta, 6 ay ve 1 yıl sonra FDI kriterleri kullanılarak yapıldı. Veriler, Friedman 1-way ve Mann-Whitney U testleri kullanılarak analiz edildi (a = 0,05).
Bulgular: Bir yıl sonunda, tüm değerlendirme kriterleri açısından iki restoratif materyal arasında istatistiksel olarak anlamlı fark gözlenmezken, yüksek viskoziteli cam iyonomer simanların retansiyonu %96, nanohibrit kompozitin retansiyonu %100 bulundu.
Sonuç: Bir yıllık değerlendirme sonrası yüksek viskoziteli cam iyonomer restorasyonların klinik performansı, çürüksüz servikal lezyonlarda nanohibrit kompozitlerle benzer bulundu.
Anahtar kelimeler: Yüksek viskoziteli cam iyonomer, çürüksüz servikal lezyon, nanohibrit kompozit
THE PRELIMINARY EVALUATION OF CLINICAL PERFORMANCE OF HIGH VISCOSITY GLASS IONOMER RESTORATIONS IN NON-CARIOUS CERVICAL LESIONS: A 1 YEAR RANDOMISED, CONTROLLED TRIAL
ABSTRACT
Aim: The aim of this randomised, controlled, single-centre, split-mouth clinical trial was to compare the clinical performance of high viscosity glass ionomer restorations in non-carious cervical lesions in com- parison to nanohybrid composite restorations applied with a three-step etch & rinse adhesive system.
Material and Methods: A hundred and thirty four non-carious cervical lesions were included and assign- ned into two groups, according to split-mouth design. The cervical lesions of the experimental group were restored with a high viscosity glass ionomer (Equia, GC, Alsip, Illinois, USA); while a nanohybrid composite (G-aenial, GC, Tokyo, Japonya) with a three-step etch & rinse adhesive system (Optibond FL, Kerr, Orange, CA, USA) was used for the control group. All tested restorative materials were used according to the manufacturers’ instructions. Clinical evaluation was performed after 1 week, 6 months and 1 year using FDI criteria. Data were analysed using Friedman 1-way and Mann-Whitney U tests (a = 0.05).
Results: After 1 year, considering all criteria, there were no significant differences between the two restorative materials. However, high viscosity glass ionomer restorations revealed a retention rate of 96% in comparison to 100% of nanohybrid composite restorations.
Conclusions: The clinical performance of high viscosity glass ionomer restorations in non-carious cervical lesions was found similar to the nanohybrid composites after 1 year of clinical service.
Key words: High viscosity glass ionomer, non-carious cervical lesions, nanohybrid composite
Journal Section | Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | October 25, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Volume: 26 Issue: 2 |
Bu eser Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır. Tıklayınız.