12 Mart Muhtırası/Darbesi
işkenceleriyle de tarihe geçmiştir. Muhtıra döneminde yapılan işkenceleri
tarihe not düşen çalışmalardan biri de Gazeteci-Yazar Tanju Cılızoğlu’nun Balyoz isimli kitabıdır. Balyoz’u ilk okuduğumda edebi
gazeteciliğin özelliklerini taşır izlenimi edinmiştim. Bu nedenle çalışmada,
söz konusu kitap, edebi gazeteciliğin (literary journalism) özelliklerini
taşıyıp taşımadığı bağlamında incelenmiştir. İncelenen yapıt, birinci ve ikinci
baskıya yazılan ‘Önsöz’lerle birlikte 192 sayfadır. Balyoz’da Tanju Cılızoğlu, 12 Mart Muhtırası/Darbesi döneminde
Sansaryan Hanı’ında yapılan işkenceyi konu edinmiştir. Yazar, yapıtında eşine
seslenmektedir. Türkiye’de edebi gazetecilik çalışmaları bağlamında Prof. Dr.
Ömer Özer tarafından gerçekleştirilmiş röportaj incelemeleri bulunmaktadır
(Özer, 2011; 2012). Hatta bir çalışmasında Özer (2013), George Orwell örneğinde
edebi gazetecilik çalışması da yapmıştır. Ayrıca Türkiye’de bu yöndeki
çalışmalar, Amerikan Kültürü ve Edebiyatı bölümlerinde yer alan bazı
akademisyenler tarafından sürdürülmektedir (Erdem, 2016; Kaplan, 2011;
Tanrısal, 1988; 1990). Yine de özellikle gazetecilik alanında edebi
gazeteciliğin tanındığını ve gereken önemin verildiğini belirtmek güçtür. Bu
açıdan çalışma önem taşımaktadır. Makalede önce, yöntem açıklanmıştır.
İncelemede içerik çözümlemesi yöntemi kullanılmıştır. İçerik çözümlemesi, edebi
gazeteciliğin yedi özelliği bağlamında uyumlandırılmıştır. Sonra, 12 Mart
Muhtırası/Darbesi kısaca anlatılmış, daha sonra edebi gazetecilik anlaıtılmış,
dünden bugüne Türkiye’de edebi gazetecilik açıklanmış ve çözümlemeye
geçilmiştir. Birinci özxellik olan Sahne Sahne Tasarım/Oluşum özelliği
için kitap 6 bölüme ayrılmıştır. Her bölüm kendi içerinde sahnelere sahiptir.
Birinci bölüm 5 sahneden oluşmuştur. Bu sahnelerde polis tarafından alınış,
Sansaryan Hanı’na götürülüş, içeriye sokuluş ve tuvalet örneğinde içerideki
durum yansıtılmaktadır. İkinci bölüm de beş sahneye sahiptir. Bölümün
sahnelerinde, işkenceye götürülenler, işkence görenler ve işkenceden
getirilenler anlatılmaktadır. Üçüncü bölüm, paralarının tükenmesi ve eşe
sesleniş, yemek, işkence görenlere uyguladıkları basit iyileştirme çalışmaları
gibi sahneleri barındırmaktadır. Dördüncü bölüm, Sansaryan Hanı’ndan gidenler,
Hana gelenler, Tanju Cılızoğlu’nun psikolojik durumu ve eski eşin ziyaret ve
görüşmeleri sahnelerinden oluşmaktadır. Beşinci bölüm, net olarak işkenceyi anlatıığı
sahnelere tanık olmuştur. Ayaklar, kollar, kafalar deyim yerindeyse
paramparçadır. Son bölüm ise, sıranın Tanju Cılızoğlu’na gelişini ve Sansaryan
Hanı’ndan ayrılışı anlatmaktadır. Bu bölüm tek sahneden oluşmuştur. Söz konusu
sahnelerin oluşturduğu bölümlerde Yazar Cılızoğlu, darbelerin ne kadar “kötü”
olduğunu çağrıştıracak işkence sahnelerini en açık bir dille açıklamıştır. Üçüncü
Kişi Bakış Açısı Anlatımı özelliğine göre, Tanju
Cılızoğlu, Balyoz’da 12 Mart
döneminde Sansaryan Hanı’ndaki İşkenceyi tüm ayrıntılarıyla anlatmaktadır. Tam
Kayıt ya da Tam Diyalog özelliği
açısından Tanju Cılızoğlu’nun yaşadıklarını not aldığını söylemek mümkündür.
Çünkü, çok sayıda isim ve yaşanmışlıkları bu kadar gerçek bir şekilde anlatmak
not almayı gerektirebilir. Ancak, öyle bir ortamda buna izin verilmiş midir
bilinmez. Durum Ayrıntıları açısından şu söylenebilir: İşkence
yansıtılırken insanların durumu en ince ayrıntısına kadar verilmiştir. Ayrıca,
Tanju Cılızoğlu, insanları da tanımlamıştır. Belgeye Dayalı Konular’da yapıtta
anlatılanlar, Cılızoğlu’nun kendi yaşadıklarıdır, gözlemleridir, gördükleridir.
Derin ve Ayrıntılı Araştırma Yapmak ve
Olayların/Konunun Parçası/Öznesi Olmak, tam da bu çalışma için doğru ve geçerli
olmuştur. Yazar Tanju Cılızoğlu, olayların ve konunun bir parçası olmuş ve
yaşadıklarını aktarmıştır. Edebi Anlatım, çalışma boyunca sürüp
gitmiştir. Bütün bu özellikler, Tanju Cılızoğlu’nun Balyoz isimli kitabının bir edebi gazetecilik çalışması olduğunu
ortaya koymaktadır. Çalışma, Ömer Özer’in röportajın edebi gazeteciliğe
uyumlandırıldığı çalışmalar dışında, Türkiye’de tipik edebi gazetecilik
çalışmaları olduğunu ortaya koyma bakımından önemli olmuştur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | December 10, 2018 |
Submission Date | December 28, 2017 |
Published in Issue | Year 2018 Issue: 15 |