The concept of ‘Ideological State Apparatuses (ISAs)’ by French philosopher Louis Pierre Althusser has been derived from the ‘Repressive State Apparatuses (RSAs)’ of Karl Marx. Both concepts are based on this principle: The State profits by various institutions to give shape to society according to its ideology. The institutions such as the police, the army, prisons, and courts are accepted as the Repressive State Apparatuses; the institutions such as religion, family, school, political parties, associations are accepted as the Ideological State Apparatuses. In our study, first, information about ‘Ideological State Apparatuses’ and ‘Repressive State Apparatuses’ have been presented and they have also been compared. Then, the short story of Katherine Mansfield, ‘The Doll’s House’, has been analyzed in this context and the role of ideological state apparatuses, particularly of family and school, in raising children and forming society has been tried to be examined. The life-styles and possessions of the Burnell’s children who will represent the rich and dominant class in the future and the living conditions and deprivations of the Kelvey’s children who will symbolise the poor working class have been compared and the contributions of Ideological State Apparatuses, suc as family and school on the personality development of these children have been tried to be analysed.
The Ideological State Apparatuses Louis Pierre Althusser Katherine Mansfield The Doll’s House
‘Devletin İdeolojik Aygıtları’(DİA) kavramı Fransız felsefeci Louis Pierre Althusser
tarafından Karl Marx’ın ‘Devletin Baskıcı Aygıtları’ (DBA) kavramından türetilmiştir. Her
iki kavram da devletin toplumu kendi ideolojisi doğrultusunda şekillendirmek için değişik
kurumlardan faydalandığı ilkesine dayanır. Polis, ordu, hapishaneler, mahkemeler gibi
kurumlar Devletin Baskıcı Aygıtları; din, aile, okul, siyasi partiler, dernekler gibi kurumlar
da Devletin İdeolojik Aygıtları olarak kabul edilir. Çalışmamızda ilk önce ‘Devletin İdeolojik
Aygıtları’ ile ‘Devletin Baskıcı Aygıtları’ hakkında bilgi verilmiş ve bunların karşılaştırması
yapılmıştır. Daha sonra Katherine Mansfield’in ‘Bebek Evi’ adlı kısa öyküsü bu bağlamda
incelenmiş ve bu öyküde devletin ideolojik aygıtlarının, özellikle aile ve okulun, çocukları
yetiştirme ve toplumu şekillendirmedeki rolü irdelenmeye çalışılmıştır. Gelecekte zengin ve
egemen sınıfı temsil edecek olan Burnell ailesinin çocuklarının yaşam tarzları ve varlıkları
ile yoksul işçi sınıfını sembolize edecek olan Kelvey ailesinin çocuklarının yaşam tarzları ve
yoksunlukları karşılaştırılarak, Devletin İdeolojik Aygıtları olan aile ve okulun bu çocukların
kişilik gelişimlerine katkıları değerlendirilmeye çalışılmıştır.
Primary Language | tr;en |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | October 31, 2014 |
Published in Issue | Year 2014 Volume: 18 Issue: 2 |