Doğu
Anadolu Bölgesi, Anadolu’nun yüksek ve dağlık bir bölgesidir. Kabaca doğu-batı
doğrultusunda uzanan dağlar ve bunların arasında kalan dağarası havzalar
bölgenin fiziki coğrafya özellikleri bakımından çeşitlilik göstermesini
sağlamıştır. Dağarası havzalarda ve tektonik kökenli depresyonlarda verimli
tarım alanları yer alırken yüksek dağlar önemli birer otlak sahası
durumundadır. Bu bağlamda bölge Türkiye’nin önemli bir tarım ve hayvancılık alanı
olarak kabul edilebilir. Yapılan çalışmalarda ortaya çıkan göstergeler,
kuraklığın tarımda verimliliği olumsuz etkilediğini ve hayvancılık için son
derece önemli olan ot verimi ve otlakların biomas aktivitesini düşürdüğünü buna
bağlı olarak mera alanlarında birincil üretimin (gross primary production) gittikçe
azaldığını ortaya koymaktadır. Özellikle tarım ve hayvancılığı büyük ölçüde
etkileyen mevsimsel kuraklığın takip edilmesi, kurak dönemlerin tespiti ve
alınacak tedbirlerin büyük önemi bulunmaktadır. Bölgedeki
1967-2017 tarihlerini kapsayan 50
yıllık dönemde kuraklık eğilimini ortaya koyabilmek maksadıyla Standartlaştırılmış Yağış İndisi (SPI)
yönteminden yararlanılmıştır. SPI, kuraklıkları belirleme, değerlendirme ve
izlemede, bir ülkenin ya da bölgenin kuraklık yönetimi ve kuraklıkla mücadele
yeteneklerinin ve olanaklarının gelişmesinde etkili olan yöntemler arasında
kabul edilmektedir. SPI analizlerinde bölgedeki toplam 14 ilin (Ağrı, Ardahan,
Bingöl, Bitlis, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Hakkâri, Iğdır, Kars, Malatya, Muş,
Tunceli ve Van) meteorolojik verileri kullanılmıştır. Bu analizlere ilaveten Erinç,
De Martonne, Aydeniz ve Thornthwaite’e göre iklim tasnifleri yapılmış ve bölgenin
bugünden geriye uzun yıllık dönemde mevsimlik kuraklık durumu ortaya konulmuştur. Doğu
Anadolu Bölgesi’ndeki illerin mevsimsel kuraklık analizlerinden ilginç sonuçlar
elde edilmiştir. Nitekim Bingöl, Bitlis, Hakkâri ve Iğdır’da iklim, nemlilik
eğilimi gösterirken Malatya, Elazığ, Tunceli ve Erzincan’da mevsimsel anlamda
ciddi mevsimsel kuraklık eğilimleri dikkat çekmektedir. Yine beklenenin aksine bölgede
kış mevsimlerinin bile kurak geçebildiği belirlenmiştir. Nitekim bölge
genelinde 1989 yılının Aralık, ocak ve şubat ayları kurak dönem olarak tespit
edilmiştir. Buna karşılık bölgede 2013 yılının kış döneminde nemli koşullar
dikkati çekmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | September 30, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 22 Issue: 3 |