Despite their dwindling numbers the livestock farmers and shepherds strive to preserve the rich cultural heritage that extends to our day from the first Turkish settlers of the Black Sea region in harmony with the seasonal cycle of the nature on the winter, summer and fall pastures. In the region, animal husbandry and its practices survive on a subsistence scale and the owners of the herds and the shepherds are still seen as the dynamic representors and transmitters of the livestock based cultural processes. The livestock farmers and shepherds has been trying to preserve and feed their cattle herds in the best condition between the months of April and November of each year at altitudes reaching as high as 3000 meters used as grazing lands belonging to the pasture settlements. These livestock owners and shepherds often times treat and heal their cattle with their traditional knowledge that benefits from all aspects of the pasture culture. The livestock farmers usually cannot benefit from veterinarian service because of their limited income sources. Instead they rely on traditional knowledge that they acquired from their fathers, and transfer this constantly updated knowledge to their sons. This study subjects the traditional animal treatment and healing practices of the livestock owners and shepherds by evaluating the rational, superstitious and mixed treatment forms, belief and thinking patterns and the cultural codes, functions and effects of these elements to the traditional worldview. The data compiled was obtained through field research by participant observation and interviews. The findings of the study sheds light on the effects of animal husbandry on the regional culture by providing perspective on the general cultural studies to be conducted about the region and laying bricks for the unfinished cultural inventory of the region
Kadim dönemlerden günümüze uzanan hayvancılık eksenli kültürel mirası, bölgenin ilk Türk yerleşimcileri olan atalarından devralıp sürdürmeye çalışan Doğu Karadeniz hayvancı toplulukları ve çobanları, tabiatın takvim döngüsü ile uyumlu biçimde yaylak, güzlek ve kışlak alanlarında sayıları her geçen gün azalıyor olsa da hayvan sürüleri muhafaza etmeyi sürdürmektedirler. Geçimlik ölçekte hayvancılık uygulamalarının çeşitli biçimlerde ve alanlarda sürdürüldüğü Doğu Karadeniz’de hayvan sahipleri ve çobanlar hayvancılık eksenli kültürel süreçlerin dinamik biçimde uygulayıcısı ve aktarıcısı olmaya devam etmektedirler. Doğu Karadenizli hayvancılar ve çobanlar, yüksekliği 3000 metreye ulaşan yayla ve oba yerleşimlerine dâhil meralarda nisan ve kasım ayları arasında küçükbaş sürülerini en iyi şekilde beslemek ve muhafaza etmek için çabalamaktadırlar. Yayla hazırlığından yaylaya çıkışa, yayla döneminden yayla dönüşüne kadar her bir süreci pek çok geleneksel kültür unsuruyla kuşatılmış olan hayvancılık uygulamaları içinde hayvan sahipleri veya çobanlar sadece yaylalarda değil tüm faaliyet alanlarında ihtiyaç duyulan hallerde hayvanlarını çoğu zaman kendi geleneksel bilgileri ile tedavi etmektedirler. Sınırlı geçim kaynakları ve gelirleri ile çoğu zaman bilimsel bilginin temsilcileri olan veterinerlerden yararlanamayan hayvancılar, atalarından aldıkları geleneksel bilgiyi güncel tutmakta ve bu bilgiyi sayıları azalmakta olan genç temsilcilere aktarmaktadırlar. Bu çalışmada bölge hayvancılarının geleneksel veterinerlik uygulamalarında tercih ettikleri ve saha çalışmaları sırasında kullanılan katılımlı gözlem ve mülakat yöntemleri ile tespit edilen akılcı, büyülük ve akılcı-büyülük katışık nitelikler taşıyan sağaltma biçimleri, inanış ve düşünüş kalıpları, temsil ettikleri kültürel kodlar, işlevsellikleri ve geleneksel dünya görüşüne etkileri gibi bağlamsal ögelerle birlikte değerlendirilmeye çalışılacaktır. Bütüncül bir kültür envanterinin henüz hazırlanmadığı Doğu Karadeniz bölgesinde hayvancılığın bölge kültürü üzerindeki etkileri de ayrıca değerlendirilecek, bölgeye dönük olarak gerçekleştirilecek bütüncül kültür araştırmalarına
bir perspektif sunulmaya çalışılacaktır
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | January 31, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Issue: 61 |