Bu araştırma, geride bıraktığı 73 yıllık tecrübesiyle Türkiye’de ilahiyat alanının öncüsü Ankara İlahiyat’ın iç paydaşlarını oluşturan akademik ve idari personeli ile öğrencileri tarafından nasıl algılandığını metaforlar yoluyla tespit etmeye çalışmaktadır. Araştırmada, nitel araştırma desenlerinden “fenomenoloji” kullanılmıştır. Katılımcılar 2021-2022 eğitim-öğretim yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nin 3. ve 4. sınıf öğrencileri ile fakültede görev yapan akademik ve idari personelden oluşmaktadır. Ölçüt (kriter) örnekleme ile belirlenen katılımcılara Nisan-Haziran 2022 tarihleri arasında uygulanmak üzere “Ankara İlahiyat… gibidir, çünkü...” cümlesini doldurmaları istenen bir araştırma formu gönderilmiştir. 259 katılımcının 145 kategoride üretmiş olduğu metaforlar “Köklü Tarihi, Akademik Bakış Açısı, Kendine Özgü Tarzı, Samimi Ortamı, İşlevselliği, İmajı ve Emek İsteyen Süreci” şeklinde toplam 7 tema altında sunulmuştur. En çok tekrarlanan on bir metafor çınar (f18), aile (f13), güneş (f13), yuva (f11), ev (f10), gökkuşağı (f7), ağaç/orman (f7), ana/anne (f5), deniz (f5), kitap (5) ve toprak (f5) metaforlarıdır. Araştırma bulgularına göre akademik personel çoğunlukla fakültenin köklü tarihi ve akademik bakış açısını; idari personel ise samimi ve huzurlu çalışma ortamını vurgulamıştır. Öğrencilerin ürettiği metaforlar ise temalar arasında görece dengeli şekilde dağılmaktadır. Katılımcılar dışarıdan farklı görülen ve kimi çevreler tarafından eleştirilen fakültenin, içeriden tanındığında vazgeçilemeyen yönünü, yol gösteren ve dönüştüren etki gücünü, farklılıklara hoşgörülü demokratik ortamını ve zorlu ancak zevkli eğitim/öğretim sürecini de ön plana çıkarmışlardır. Ayrıca literatürde fakülte ve üniversite kavramları için sıkça kullanılan hapishane metaforunun araştırmada hiç kullanılmamış olması ve olumsuz olarak nitelenen sadece bir metaforun bulunması, “Ankara İlahiyat” nitelemesinin mensuplarınca olumlu bir şekilde algılandığını göstermektedir. Bu durum, kurum kültürünün oluşturulması, kuruma yeni katılanlara ve gelecek nesillere aktarılması amacıyla, kurumların olumlu özelliklerini ön plana çıkaran nitelemelerin oldukça faydalı olabileceğinin bir kanıtı olarak yorumlanabilir.
Ankara İlahiyat mensubu tüm katılımcılarımıza araştırmamıza verdikleri destekten dolayı teşekkür ederiz.
This study tries, through metaphors, to finds out how Ankara University Faculty of Divinity, the pioneer of theology field in Turkey with its 73 years of experience, is perceived by its academic and administrative staff and students, who are its internal stakeholders. In the research, “phenomenology,” one of the qualitative research designs, has been used. Participants consist of 3rd and 4th-grade students at Ankara University Faculty of Divinity and academic and administrative staff working in the faculty in the 2021-2022 academic year. A research form has been sent to the participants, who are chosen by criterion sampling, to be applied between April and June 2022, in which they are asked to fill in sentence “Ankara Theology is like.... because....”. Metaphors produced by 259 participants in 145 categories are presented under a total of 7 themes: “Its deep-rooted history, Academic Perspective, Unique Style, Sincere Environment, Functionality, Image and Effortless Process”. The eleven most repeated metaphors are “sycamore (f18), family (f13), sun (f13), home (f11), house (f10), rainbow (f7), tree/forest (f7), mother/mother (f5), sea (f5), book (f5) and earth (f5)” According to the research findings, while the academic staff emphasized the deep-rooted history and academic perspective of the faculty, the administrative staff mostly emphasized the friendly and peaceful working environment. The metaphors produced by the students are distributed in a relatively balanced way among the themes. The participants also highlighted the indispensable aspect of the faculty, which is seen as different from the outside and criticized by some circles, its power of guiding and transforming influence, its democratic environment that is tolerant of differences and its challenging but enjoyable process. In addition, the fact that the prison metaphor, which is frequently used for the concepts of faculty and university in the literature, has never been used in our research, and that there is only one metaphor that is described as negative, shows that the characterization of "Ankara University Faculty of Divinity" is perceived positively by its members. This situation can be interpreted as proof that unique characterizations that highlight the positive features of institutions can be very useful in order to create the corporate culture and transfer it to new members.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | November 30, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |