Abstract
Tanzimat dönemiyle birlikte değişmeye ve gelişmeye başlayan Türk edebiyatı, şiir
bağlamında daha çok Abdülhak Hâmid şiirleriyle başka bir yöne evrilir. Abdülhak Hâmid’in Türk
şiirinde yarattığı devrim yalnızca Garam, Hoş-nişinân, Makber gibi şiirlerde yer alan içerik
düzlemiyle ilintili değildir; çünkü onun şiiri anlatım düzleminde de son derece yenilikçidir. Şiirlerin
biçimlerinde yapılan değişikliklerin yanı sıra şiir dilinin yapısı büyük oranda değiştirilir. Abdülhak
Hâmid şiirinin özellikle Tanzimat döneminde diğer pek çok şiirden ayrılması hem Ara Nesil hem
de Servet-i Fünûn şiiri üzerinde belirleyici olması bundan kaynaklıdır. Bu bakımdan Abdülhak
Hâmid’in şiirini ele alırken birtakım kavramlar ve bu kavramlarla ilişkili sorunsallar belirlemek
gerekir. Biçembilimin anahtar kavramlarından biri olan önceleme, şiiri yalnızca anlatım
düzleminde değil aynı zamanda içerik düzleminde ele almak açısından da oldukça verimlidir. Bir
çatı kavram olarak da görülebilen önceleme, özellikle yineleme, sapma ve koşutluk gibi
biçembilimin diğer kavramlarını kendi bünyesinde toplayarak metnin incelenmesine olanak
sağlar. Bu bağlamda ya hep ya hiç meselesi olarak da anlaşılabilecek önceleme,
biçembilimciler tarafından şiir dilinin yapısının belirleyicilerinden birisi olarak görülür. Bütün
bunlardan hareketle bu çalışmada önceleme, bir sorunsal olarak ele alınmış ve Batılı kaynaklar
aracılığıyla tanımlanmaya çalışılmıştır. Çalışmanın amacı Abdülhak Hâmid şiirini bu kavramsal
düzlemde incelemek olup sesbilgisel, biçimbilgisel ve sözdizimsel öncelemeleri tanımlamaktır.
Tanımlamalardan hareketle de söz konusu öncelemelerin Abdülhak Hâmid’in şiirlerinde nasıl
kullanıldığını hem anlatım hem de içerik düzlemine vurgu yapılarak gösterilmesi
amaçlanmaktadır