Osmanlı Devleti’nin ardından Türkiye Devleti’nin doğuşu ile birlikte, Türkiye-Rusya ilişkileri de yeni bir döneme girmiştir. Çarlık Rusya’sı ve Osmanlı Devleti ilişkileri genel olarak işbirliğinden çok çatışmanın hakim olduğu ve çok sayıda savaşın yaşandığı bir hasmane ilişkiler ağı şeklindeyken, 1917 Devrimlerinin ardından Sovyet Rusya Türkiye açısından bir tehdit olmaktan çıkmış, hatta Kurtuluş Savaşı yıllarında yeni Türk devletinin en büyük destekçilerinden biri olmuştur. Fakat İkinci Dünya Savaşı’nın ardından durum keskin bir biçimde değişmiş ve Soğuk Savaş dönemi boyunca da iki ülke arası ilişkiler genel olarak gergin ve mesafeli seyretmiştir. Ancak 1990’ların başlarında Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve Sovyetler Birliği’nin dağılması, Türk-Rus ilişkilerinde de yeni bir dönemi beraberinde getirmiştir. İki kutuplu uluslararası sistemin ortadan kalkmasıyla şekillenen yeni dünya düzeninde Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkiler, hem işbirliği, hem de zaman zaman anlaşmazlık içeren inişli çıkışlı bir yapı sergilemeye başlamıştır. Bu makalenin amacı, Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yılında, Türk dış politikasında çok önemli bir aktör olan Rusya ile ilişkileri geçmiş yüz yıla dönük olarak özetlemek ve değerlendirmektir. Bu çerçevede Türk-Rus ilişkileri 1923’ten İkinci Dünya Savaşı sonuna kadar olan dönem, Soğuk Savaş dönemi ve Soğuk Savaş sonrası dönem olmak üzere üç temel dönemde ele alınacak, ancak daha yakın dönem ilişkileri yansıtması, dolayısıyla güncel dış politikanın bir parçası olması sebebiyle, ağırlık daha çok Soğuk Savaş sonrası döneme verilecektir. Yine bu kapsamda ikili ilişkilerdeki sorunlu alanlar ile olumlu gelişmelere detaylı bir biçimde değinilecek olup, gelecekte ilişkilerin seyrini belirleyebilecek temel bazı dinamikler de tartışma konusu yapılacaktır.
With the emergence of the new Turkish state after the collapse of the Ottoman Empire, a new era started in Turkey-Russia relations. The previous conflictual relations left their place in cooperative relations as the two states are in need of themselves in the reconstruction period. As a matter of fact, Soviet Russia was one of the greatest supporters of the Turkish state during the war of independence and afterward. This trend continued in the 1920s and to some extent, in the 1930s. Yet the situation radically changed after the Second World War and during the whole Cold War period, the bilateral relations were characterized, in general, by mutual distrust and hostility, despite few cases of cooperation. After the end of the Cold War and the disintegration of the Soviet Union, on the other hand, another interesting era started in Turkey-Russia relations, characterized by a mix of cooperation and dispute. This article aims to summarize and discuss Turkish-Russian relations, focusing on the previous century, the period between 1923 and 2023. The two country’s relations will be handled based on three sub-periods, the 1923-1945 period, the Cold War period, and the post-Cold War period, in that order. Yet the main focus of the study will be the third period, the post-Cold War period, as that period reflects more recent and thus important developments. The strengths and weaknesses in bilateral relations, along with some reasonable projections for future relations, will also be addressed in concluding the study.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | History of The Republic of Turkiye |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Early Pub Date | October 26, 2023 |
Publication Date | October 29, 2023 |
Submission Date | February 16, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Cumhuriyet'in 100. Yılında Türkiye |
Avrasyad''de yayınlanan makaleler, Creative Commons Atıf-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır. Bilimsel araştırmaları kamuya ücretsiz sunmanın bilginin küresel paylaşımını artıracağı ilkesini benimseyen dergi, tüm içeriğine anında açık erişim sağlamaktadır. Makalelerdeki fikir ve görüşlerin sorumluluğu sadece yazarlarına ait olup Avrasyad''nin görüşlerini yansıtmazlar. Kullanım Şartları ve Gizlilik Politikası