From the past to the present, concerns of individuals and nations about the future of the world have escalated. This is because the damages inflicted upon nature by both humans and businesses have reached undeniable levels. Especially, businesses have had adverse impacts on environmental events such as climate change, global warming, air pollution, and depletion of natural resources. To address this situation, governments, businesses, and individuals have turned to environmentally friendly 'green' practices. Businesses operating in various sectors, by embracing the principle of environmental sensitivity, have highlighted not only the economic value but also the ecological value in their product or service production, presentation, and post-sales support services. As a result, in every stage of the product life cycle, from suppliers to customers, the necessity of collaboration among all value chain members (suppliers, customers, producers, etc.) has emerged, and the green supply chain approach has developed. In the context of the green supply chain, selecting the best supplier to contribute to the entire value chain emerges as one of the most critical issues.
In the study, it was aimed to choose the best green supplier that a company operating in the automotive main industry in Turkey considers to work for sheet metal parts supply. For this, Fuzzy Analytical Hierarchy Process (Fuzzy AHP) and Fuzzy Quality Function Deployment (Fuzzy QFD) methods are used in a hybrid approach. The four suppliers determined by the company were evaluated according to the ten green supplier selection criteria determined by the literature review and the opinions of five experts. In the evaluation phase, the importance weights of the green supplier selection criteria were determined with fuzzy AHP and the best green supplier was selected by using these importance weights in the fuzzy QFD method.
Geçmişten günümüze insanların ve devletlerin dünyanın geleceği hakkındaki endişeleri artmıştır. Çünkü hem insanların hem de işletmelerin doğaya verdiği zararlar göz ardı edilemeyecek düzeylere ulaşmıştır. İşletmeler özellikle iklim değişikliği, küresel ısınma, hava kirliliği ve doğal kaynakların tükenmesi gibi çevresel olaylara olumsuz etkilerde bulunmuşlardır. Bu durumun önüne geçmek için devletler, işletmeler ve bireyler çevre dostu “yeşil” uygulamalara yönelmişlerdir. Farklı sektörlerde faaliyet gösteren işletmeler, çevreye duyarlılık ilkesini benimseyerek ürün veya hizmet üretiminde, sunumunda ve satış sonrası destek hizmetlerinde ekonomik değer oluşturmanın yanı sıra ekolojik değeri de vurgulamışlardır. Bu sayede ürün yaşam döngüsünün her aşamasında, tedarikçilerden müşterilere kadar tüm değer zinciri üyelerinin (tedarikçiler, müşteriler, üreticiler vb.) iş birliği içinde çalışması gerekliliği ortaya çıkmış ve yeşil tedarik zinciri yaklaşımı gelişmiştir. Yeşil tedarik zinciri bağlamında, tüm değer zincirine katkı sağlayan en iyi tedarikçinin seçilmesi en kritik konulardan biri olarak öne çıkmaktadır.
Yapılan çalışmada, Türkiye’de otomotiv ana sanayisinde faaliyet gösteren bir işletmenin sac parça tedariği için çalışmayı düşündüğü en iyi yeşil tedarikçiyi seçmek amaçlanmıştır. Bunun için Bulanık Analitik Hiyerarşi Süreci (Bulanık AHP) ve Bulanık Kalite Fonksiyon Göçerimi (Bulanık QFD) yöntemleri hibrit bir şekilde kullanılmıştır. Firmanın belirlediği 4 tedarikçi, literatür taraması ve 5 uzman kişinin de görüşleri alınarak belirlenen 10 yeşil tedarikçi seçim kriterine göre değerlendirilmiştir. Değerlendirme aşamasında. Bulanık AHP ile yeşil tedarikçi seçim kriterlerinin önem ağırlıkları belirlenmiş ve bu önem ağırlıkları Bulanık QFD yönteminde kullanılarak en iyi yeşil tedarikçi seçilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Fuzzy Computation |
Journal Section | PAPERS |
Authors | |
Publication Date | October 18, 2023 |
Submission Date | August 18, 2023 |
Acceptance Date | August 27, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |
The Creative Commons Attribution 4.0 International License is applied to all research papers published by JCS and
a Digital Object Identifier (DOI) is assigned for each published paper.