Uydurma
hadislerle ilgili literatürde gülün Hz. Peygamber’in terinden yaratıldığı, onun
kokusunu koklamayı arzu edenlerin gül koklaması gerektiği ve gül kokladığında Resûlullah’a salavât getirmeyenlerin
ona eziyet etmiş olacaklarına
dair bazı rivayetler mevcuttur. Gülün yaratılışı veya gülle Hz. Peygamber
arasında herhangi bir şekilde münasebet kuran bütün rivayetler muhaddisler
tarafından uydurma kabul edilmesine rağmen sonraki devirlerde bilhassa edebî ve
tasavvufî eserlerde geniş bir şekilde yer alabilmiştir. Erken dönem tasavvuf
literatüründe yer almamakla birlikte sonraki dönemlere ait bir kısım tasavvufî
kaynaklarda gülün Resûl-i Ekrem’in terinden yaratıldığı belirtilmiş, bu husus
çoğu zaman kaynak zikredilmeksizin söz konusu rivayetlerle de desteklenmeye
çalışılmıştır. Mutasavvıflar tarafından kaleme alınan bir kısım edebî eserlerde
ve tasavvufî değerlendirmelerde gül Hz. Peygamber’in sembolü olarak kullanılmış
veya Resûlullah güle benzetilmiştir. Gülle ilgili rivayetler esas alınarak bazı
mutasavvıflar müstakil risâleler de yazmışlardır. Muhaddisler tarafından gül
hakkındaki bütün rivayetler uydurma kabul edilmesine rağmen tasavvufî düşüncede
bu rivayetlerin sahih olduğunu ileri süren az sayıda şahıslara da
rastlanmaktadır. Bazı tarikatların ise en önemli sembolleri farklı
özelliklerdeki güldür. Tasavvuftaki gül algısı genellikle konu hakkındaki
uydurma rivayetlere dayandırılmaktadır. İyi niyetle hadis uydurmakla itham
edilen mutasavvıfların gül hakkında hiçbir hadis uydurmamış olmalarına rağmen
mutasavvıfların dilinde ve tasavvufî eserlerde Hz. Peygamber’le gül arasında
münasebetten söz eden düşüncenin nasıl oluştuğu ve ilk hangi kaynaklarda bu
ilişkiden söz edildiği hususu önemlidir. Bu makalede tasavvufî eserlerde gül
hakkındaki rivayetlerin durumu ve tasavvufî düşüncede yer alan gülle ilgili
sembolik değerlendirmelerin uydurma rivayetlerle münasebeti ele alınmaya
çalışılacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | October 31, 2018 |
Submission Date | March 30, 2018 |
Acceptance Date | October 12, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 2018 Issue: 36 |