Kur’ân-ı Kerim, farklı üslûp ve kalıplarda değişik isimlerle Allah’ı
insanlara tanıtmış ve bu isimleri de “el-esmâu’l-husnâ” diye adlandırmıştır. Bir sıfat tamlaması olan bu terkip Allah’a ait tüm
isimleri ifade etmek üzere “en güzel isimler” demektir. Türkçede daha
çok Farsça karşılığı olan “esmâ-i
hüsnâ” şekliyle kullanılmaktadır. Biz
de söyleyiş kolaylığı ve yaygınlığı açısından çalışmamız boyunca bu terkibin
“esmâ-i hüsnâ” şeklindeki kullanımını tercih edeceğiz.
Esmâ-i hüsnâ,
zât-ı ilâhîyi tanıtır nitelikte olması hasebiyle Kur’ân’da yaygın bir şekilde; birçok âyette veya âyetin sonunda zikredilmektedir.
Allah’ın isimleri Kur’ân’da rastgele serpiştirilmemiştir. Tek ya da ikili
olarak gelen bu isimlerin, geçtikleri âyetlerin ve o âyetlerin içerisinde yer
aldığı pasajların muhtevasıyla sıkı bir münâsebet içindedir. Özellikle
âyetlerin sonunda zikredilen esmâ-i hüsnâ, hem âyetin anlaşılmasında önemli bir
yer tutmakta, hem de önceki ve sonraki âyet içerikleriyle çoğu zaman sıkı bir
anlam ilişkisi içinde bulunmaktadır.
Müfessirler,
âyetlerde zikredilen esmâ-i hüsnâyı filolojik tahlili ve bağlamla olan irtibatı
gibi açılardan incelemişlerdir. Hatta bu isimlerden birtakım hükümler ve
itikadî sonuçlar çıkarmış oldukları görülmektedir. Bu da âyetlerdeesmâ-i hüsnânın
zikredilmesinin değişik sebepleri olduğu gibi hukuki ve itikadî hükümlere
kaynaklık edebileceğini göstermektedir. Allah’ın isimlerini bu açıdan inceleyip
hükme kaynaklığını ortaya çıkarmak önem arz etmektedir. Bundan dolayı bunu bir
makale çalışması çerçevesinde inceleme ihtiyacı duyduk.
Anahtar Kelimeler: Kur’ân-ı Kerim, Âyet, al Esmâu’l-Hüsnâ, Fıkıh, Vahhâb.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Araştırma Makaleleri |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 8 Issue: 2 |