Objective: We aimed to investigate the relationship between the difference between
the expected and detected Crown-Rump Length (CRL) values at the 11th
to 14th weeks of the gestation and the birth weight of the newborn.
Material and Method: Our study was performed retrospectively with 1361 pregnancies who
applied to our hospital for the first trimester screening test between 2013 and
2016 at their 11th to 14th gestational weeks. Patients
were studied in three groups according to the difference between the expected
and the determined CRL size. Group A (n: 266) was conducted if the CRL was
smaller than expected (difference between expected and detected CRL size is 2
to 6 days), Group B (n: 695) was conducted if the CRL was normal (difference is
1 day less, equal or more than 1 day), Group C (n: 400) was conducted if the
CRL was bigger than expected (the difference is 2-6 days less). The difference
between the detected CRL values and the abnormal birth weight relation was
assessed.
Results: The birth weight of the newborn was detected statistically difference
between only two groups (between Group A and C, between Group B and C).
According to this, the birth weight of Group C cases (3534,57 ± 461,76 g) was
statistically higher than Group A (3271,37 ± 486,94 g) (p = 0.0001). The birth
weight of Group C cases (3534,57 ± 461,76 g) was significantly higher than
Group B (3307,56 ± 352,51 g) (p = 0.0001). There were statistically significant
LGA fetuses in Group C (p = 0.0001). The highest LGA ratio was found in Group C
(14.5%); and the lowest LGA rate in Group B (2.6%).
Conclusion: Detection of expected large or small values in CRL size during early
gestation period should be a warning signal in terms of abnormal birth weight
complications and these should be followed up more strictly by antenatal follow
up.
Amaç: Çalışmamızda
11-14. gebelik haftaları arasında beklenen ve saptanan BPM değerleri arasındaki
fark ile yenidoğanın doğum ağırlığı arasındaki ilişkiyi araştırmayı amaçladık.
Gereç ve Yöntem:
2013 - 2016 yılları arasında, 11-14. Gebelik haftasına sahip olup ilk trimester
tarama testi için başvuran 1361 gebe çalışmaya dahil edildi. Hastalar beklenen
ve saptanan BPM boyutu arasındaki farka göre üç grupta incelendi. Son adet
tarihine (SAT) göre hesaplanan gebelik haftası, BPM ölçümü ile saptanan gebelik
haftasından 2-6 gün fazla ise Grup A (n:266), SAT’a göre gebelik haftası BPM’ye
göre hesaplanan gebelik haftasından 1 gün az, eşit ya da 1 gün fazla ise Grup B
(n:695), SAT’a göre hesaplanan gebelik haftası BPM ölçümü ile saptanan gebelik
haftasından 2-6 gün az ise Grup C (n:400) olarak adlandırıldı. Saptanan BPM
değerleri arasındaki fark ile anormal doğum ağırlığı ilişkisi değerlendirildi.
Bulgular: Yenidoğanın doğum ağırlığının Grup
A ile C ve Grup B ile C arasında istatistiksel anlamda farklılık gösterdiği
tespit edildi. Buna göre Grup C olguların doğum ağırlığı (3534,57±461,76 g),
Grup A olgulardan (3271,37±486,94 g) istatistiksel olarak daha fazla idi (p
=0.0001). Grup C olguların doğum ağırlığı (3534,57±461,76 g) Grup B
olgularından (3307,56±352,51 g) istatistiksel anlamda daha fazla idi (p
=0.0001). Grup C de Grup B’den (p=0.0001) ve Grup C de
Grup A dan istatistiksel anlamda daha fazla LGA bebek görüldü (p=0.014).
Sonuç:
Erken fetal büyüme döneminde BPM boyutunda beklenenden büyük ya da küçük
değerlerin saptanması makrozomi ve düşük doğum ağırlığının (LBW) öngörülmesi
açısından uyarıcı bir işaret olabilir ve bu gebeler daha sıkı antenatal takibe
alınmalıdır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Clinical Sciences |
Journal Section | RESEARCH ARTICLE |
Authors | |
Publication Date | February 11, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 2 Issue: 1 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.