Poetry has a special place in the lives of people living in the pre-Islamic period, which is called the period of Jāhilīyah. Because the people of this period expressed in their poems their feelings, thoughts and ideas about the important events happening around them. Different emotional reflections are also seen in the poems of Imruʾ al-Qays, who is considered one of the important representatives of this period. Imruʾ al-Qays belongs to the Kinda tribe, which founded the Kingdom of Kinda in Najd and was a prominent figure in the society in which he lived. His grandfather, Hāris b. ʿAmr, king of Kinda, assigned his father Hujr as an administer to the tribes of Asad and Ghatafan. After his father was killed by members of the Asad tribe, this situation became a turning point in the poet's life, and he lived his next life to avenge his father in the following periods. This new life caused him to fall into different emotional behaviours, pain and suffering. Due to these pains and sufferings, he experienced, he was given the nickname “al-Malik al-Ḍillīl” (the misguided king) because he persistently knocked on all the doors to be able to get help to keep his kingdom alive. Although the poet had different names such as Hunduj, Junduh, ʿAdiy and Mulayka, he became famous with the name Imruʾ al-Qays, which means “man of violence and struggle”, because he struggled with life a lot. Imruʾ al-Qays, with his understanding of struggle he felt inside him, went to ask for help from the Byzantine Emperor Justinian in Constantinople to re-establish the Kingdom of Kinda, and it became his last journey. On his way back, Imruʾ al-Qays, who wore the robe sent by the emperor, died in Ankara, and was buried here. In our research, we will try to get to know the feelings and thoughts of the poet reflected to us through the al-qaṣīdah al-rāʾīyah, which is rumoured to have been said on his journey to Constantinople.
Arabic Language and Rhetoric Imruʾ al-Qays Al-Malik al-Ḍillīl Al-Qaṣīdah Al-Rāʾīyah Emotion
Cahiliye dönemi adı verilen İslam öncesi dönemde yaşayan insanların hayatında şiirin özel bir yeri vardır. Çünkü bu dönemin insanları çevrelerinde olup biten önemli olaylar ile ilgili duygu, düşünce ve fikirlerini şiirleri ile ifade etmişlerdir. Bu dönemin önemli temsilcilerinden birisi kabul edilen İmruülkays’ın şiirlerinde de farklı duygu yansımaları görülmektedir. İmruülkays, Necid’te Kinde Krallığı’nı kuran Kinde kabilesine mensup olup yaşadığı toplumda önde gelen birisidir. Dedesi Kinde Kralı Hâris b. ‘Amr, babası Hucr’u, Esed ve Gatafan kabilelerini yönetmekle görevlendirmiştir. İlerleyen dönemlerde babasının Esed kabilesi mensupları tarafından öldürülmesi şairin hayatında bir dönüm noktası olmuş ve sonraki hayatını babasının intikamını almak için yaşamıştır. Bu yeni yaşantısı onun farklı duygusal davranışlara, acı ve ıstıraplara düşmesine neden olmuştur. Yaşadığı bu acı ve ıstıraplardan dolayı çaresizce krallığını ayakta tutabilmek için yardım alabileceği tüm kapıları ısrarla dolaşmasından dolayı kendine “Meliku’d-dillîl/yolunu şaşırmış kral” lakabı verilmiştir. Şairin isimleri arasında Hunduc, Cunduh, ‘Adiy ve Müleyke olduğu halde, hayatla çok mücadele ettiği için “şiddet ve mücadele adamı” anlamında İmruülkays ismi şöhret bulmuştur. İmruülkays, içinde beslediği mücadele anlayışıyla Kinde Krallığı’nı yeniden kurmak için Konstantiniye’de bulunan Bizans İmparatoru Jüstinyen’den yardım istemek üzere Konstantiniye’ye gitmiş ve bu onun son yolculuğu olmuştur. Dönüş yolunda İmparatorun gönderdiği zehirli kaftanı giyen İmruülkays, Ankara’da vefat etmiş ve burada defnedilmiştir. Araştırmamızda şairin Konstantiniye yolculuğunda söylediği rivâyet edilen kaside-i râiyesi üzerinden bizlere yansıyan duygu ve düşüncelerini tanımaya çalışacağız.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Translation and Interpretation Studies, Turkish Islamic Literature, Arabic Language and Rhetoric |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2024 |
Submission Date | February 14, 2024 |
Acceptance Date | March 21, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 25 Issue: 25 |