Abstract
According to Mulla Sadra, will is an existential phenomenon that is free from essence. Therefore, there is no essential and accidental definition to contain the truth wholly. As a matter of fact, the definition made by Mulla Sadra is a nominal definition.
Mulla Sadra, unlike the former philosophers and the theologians, expressed that the will corresponds with existence for the first time. Moreover, he claims that characteristics of the will and existence is the same. According to this approach, the first feature of the will is a shared in meaning word like existence. In other words, concept of the will involves the same signification when it is used about god and creature. The second feature of the will, like existence too, indicates varied existential gradation. In other words, the will is a single truth, but it has different existential gradation and is manifested in a different way in every aspect of being. Therefore, it has its own provision and is necessary in some gradation while it is only possible in others. In this way, Mulla Sadra solved the problems that would arise when divine will is both an essential and an intellectual qualities. In addition, he explained that while the will is the eternal for god, it occurs for others.
Molla Sadrâ’da İrade Problemi
The Problem of Will in Mulla Sadra
Sedat Baran
Dr. Öğr. Üyesi, Batman Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi İslâm Felsefesi
Anabilim Dalı / Asst. Prof. Dr., Batman University, Faculty of Islamic Sciences,
Department of Islamic Philosophy - Batman, Turkey
sedat.baran@batman.edu.tr
ORCID: 0000-0002-9875-6046
Geliş Tarihi: 16.03.2019, Kabul Tarihi: 04.05.2019
DOI: 10.34085/buifd.540911
Molla Sadrâ’ya göre irade mâhiyetten arî varlıksal bir
olgudur. Bu yüzden hakikatini bir bütün olarak ihtiva edecek özsel ve ilintisel
tanımı yoktur. Nitekim Molla Sadrâ’nın yaptığı tanım da lâfzî/adsal bir
tanımdır.
Molla Sadrâ selef filozof ve mütekellimlerden
farklı olarak ilk defa iradenin varlıkla türdeş olduğunu söyledi ve varlığın
özelliklerinin iradeye nispet verdi. Bu yaklaşıma göre iradenin ilk özelliği
varlık gibi ortak anlamlı bir kelime olmasıdır. Yani irade kavramı Allah Teâlâ
hakkında kullanıldığında ihtiva ettiği anlam ile mahlûklar hakkında
kullanıldığında ihtiva ettiği anlam birdir.
İradenin ikinci özelliği yine varlık gibi
farklı derece ve mertebelere delalet etmesidir. Yani irade tek bir hakikat olmak beraber farklı
mertebelere ve şiddet ve zaafa sahiptir ve varlığın her
mertebesinde farklı bir şekilde tecelli eder. Bu yüzden her mertebede kendisine has
hükümleri vardır ve bir mertebede vacip iken başka bir mertebede mümkündür.
Molla Sadrâ
bu yöntemle ilâhi iradenin hem zâti ve hem de fiili sıfat olması durumunda
ortaya çıkacak problemleri çözdü ve iradenin kadimde kadim,
hadiste de hadis olduğunu açıkladı.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 25, 2019 |
Submission Date | March 16, 2019 |
Acceptance Date | May 4, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Issue: 13 |