Öz
Hukukî işlemlerde aslolan, işlemin özünü teşkil eden irade ile işlemin hukukî değer kazanmasını sağlayan irade beyanının mutabık olmasıdır. Ancak irade ile irade beyanı arasında uyumsuzluğa sebep olan bazı durumlar vardır ki bunlardan biri de aktörün durumudur. Aktör, kendisine tevdi edilen rolünü oynarken senaristin yazmış olduğu ifadeleri beyan etmektedir. Böylece aktör, özellikle nikâh ve talâka ilişkin kasıtlı bir şekilde irade beyanında bulunmakla birlikte beyanın doğuracağı hukukî sonuca kastı yoktur. Bu durumda aktörün halinin, hâzil kimse gibi kabul edilmesi mümkün mü? Nitekim hâzilin nikâh ve talâkının geçerli olduğu konusunda “Üç şey vardır ki bunların ciddisi de ciddi, şakası da ciddidir. Bunlar: Nikâh, boşama ve ric‘at (boşadıktan sonra tekrar eşine dönmek)tır.” rivayeti bulunmaktadır ve bu konuda fukaha ittifak halindedir. Klasik fıkıhta aktörün beyanına ilişkin ne mezhep imamlarından ne de ilgili mezheplerden görüş bulunmaktadır. Zira sözü edilen durum, güncel olup çağdaş İslâm hukukçularının üzerinde değerlendirmeler yaptığı bir konudur. Konunun güncel olması ve dolayısıyla önemine binaen bu çalışmayı ele almayı uygun gördük. Çalışma boyunca aktörün beyanı hakkında çağdaş fukahanın görüşlerini analiz ve kategorize edip detaylı bir şekilde inceledik. Bu doğrultuda konuya ilişkin tespit ettiğimiz görüşleri gerekçeleriyle birlikte analitik yöntemle değerlendirdik. Aktörün beyanı, irade ile beyanının uyuşmazlığından meydana gelen telkin ve hezl hallerinden hangisine dâhil edilmesi gerektiğini tespit etmeyi, hezl durumunda nikâh ve talâkın geçerli olduğunu bildiren rivayet özelinde ve sözü edilen rivayetin sebeb-i vurûd zemininden hareketle nikâh ve talâka ilişkin aktörün beyanını ortaya koymayı amaç edindik. Ayrıca bu çalışmanın amaçlarından biri de irade hürriyeti ilkesi sebebiyle aktörün iç iradesine mi yoksa hukukî güven ve istikrar için aktörün beyanına mı itibar edilmesi gerektiğini ortaya koymaktır.
Anahtar Kelimeler: İslâm Hukuku, Sinema Sanatçısı/Aktör, İrade, İrade beyanı, Nikâh, Talâk.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Islamic Law |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Early Pub Date | June 24, 2024 |
Publication Date | June 25, 2024 |
Submission Date | January 17, 2024 |
Acceptance Date | March 18, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 23 |