Tanrı’nın insanlara emir ve yasaklarını bildirmesi anlamına
gelen vahiy kavramı özellikle ilâhî dinlerde merkezî bir konumda yer
almaktadır. Düşünce tarihinde birçok filozof vahiy ile ilgili görüşlerini dile
getirmiştir. Paul Tillich, vahiy kavramının yanlış bir anlamda kullanıldığını
düşünmektedir. Tillich’e göre vahiy, ilâhî konular veya ahlâkî normlar hakkında
peygamberlere bildirilen bilgi değildir. Vahiy bilgisi doğrudan ya da dolaylı
olarak Tanrı’nın bilgisidir ve bundan dolayı o analojik ya da semboliktir.
Tillich, vahyi özgün ve bağımlı olmak üzere iki kısma ayırmaktadır. Özgün vahiy
peygamberlere özgüdür. Bağımlı vahiy ise her insanın hayatında sürekli olarak
yer almaktadır. Bundan dolayı Tanrı’nın sözü Kutsal Kitaplar ile
sınırlandırılmamalıdır. Tillich, vahiyle bağlantılı olarak vecd ve mucize
hakkındaki görüşlerini de açıklamaktadır. Çünkü vahiy ancak vecd ve mucize bağıntısında
gerçekleşmektedir. Bunlara ek olarak Tillich, vahiy tarihinin başta Yahudilik
ve Hıristiyanlık olmak üzere dinlerin tarihi olmadığını ifade etmektedir. Bu
makalede yirminci yüzyılın en önemli varoluşçu filozoflarından olan Paul
Tillich’in vahiy anlayışı incelenecektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Beşeri Bilimler Sayısı |
Authors | |
Publication Date | March 31, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 16 Issue: 1 |