This research aims to investigate the tendencies of the studies conducted on anxiety in Turkish language teaching. The object of investigation of the research, which is confined only to four basic language skills, consists of graduate dissertations and articles published between 2010-2019. The document review method is applied in the study. According to the findings, it was found that most studies on anxiety were prepared as research articles; a significant increase has been in research in the last five years and the studies are mostly based on writing and speaking rather than basic language skills. As for the models used in the studies, it was determined that survey-model studies are predominant, and secondary school students, undergraduate students and foreign students are the most preferred sample groups. It was observed that the number range between 1-100 was the most preferred number of students samples. In the studies conducted on the effects of various variables on anxiety, it was determined that the gender and grade level variables were examined more than other variables. The frequency and percentage values of the findings are presented through tables and graphs.
Bu araştırmanın amacı Türkçe öğretiminde kaygı üzerine yapılan çalışmaların eğilimlerini incelemektir. Dört temel dil becerisiyle sınırlandırılan araştırmanın inceleme nesnesini 2010-2019 yılları arasında yayımlanmış makaleler ve lisansüstü tezler oluşturmaktadır. Doküman incelemesiyle gerçekleştirilen araştırmada elde edilen bulgulara göre kaygı üzerine en fazla çalışmanın makale türünde hazırlanan araştırmalar olduğu; araştırmalarda son beş yılda belirgin bir artışın görüldüğü ve araştırmaların temel dil becerilerinden daha çok yazma ve konuşmaya dayalı gerçekleştirildiği belirlenmiştir. Araştırmalarda kullanılan modellere bakıldığında tarama türündeki çalışmaların ağırlıkta olduğu ve çalışmalarda ortaokul öğrencileri, lisans öğrencileri ve yabancı uyruklu öğrencilerin en fazla tercih edilen örneklem grupları olduğu tespit edilmiştir. Örnekleme alınan öğrenci sayılarında 1-100 arası sayı aralığının ilk sırada yer aldığı görülmüştür. Çeşitli değişkenlerin kaygı üzerindeki etkisini ele alan araştırmalarda ise cinsiyet ve sınıf düzeyi değişkeninin diğer değişkenlere oranla daha fazla incelendiği belirlenmiştir. Elde edilen bulguların sıklık ve yüzde değerleri tablo ve grafikler aracılığıyla sunulmuştur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | March 26, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 20 Issue: 1 |