Eğitim bir toplumun geleceğinde oldukça önemli
bir yere sahiptir. Ancak bir toplumun geleceğinde, sadece eğitim tek başına bir
anlam ifade etmez. Aynı zamanda bu eğitim faaliyetlerini yerine getirecek öğretmenlerin
de, tutumu ve bilgisi bu süreçte önemlidir. Üstelik öğretmen sınıfında atipik
gelişim gösteren öğrencileri de içine alacak şekilde eğitim-öğretim
faaliyetlerini geliştirebilmelidir. Ancak öğretmenlerin atipik gelişim gösteren
öğrencileriyle çalışırken, aynı zamanda duygusal anlamda bir emek harcamaları
gerekebilir. Duygusal emek, öğretmenlerin eğitim faaliyetlerini yürütürken
kullandıkları duygu ve davranışları düzenleyebilme kapasitesi olarak
tanımlanmakla birlikte tükenmişliğe yol açabileceği de ifade edilmektedir.
Özellikle kaynaştırma uygulamasını yürüten öğretmenlerin duygusal emek
davranışlarını yoğun olarak kullanmaları sonucunda tükenmişliği de sıklıkla
yaşayabilecekleri düşünülebilir. Bu düşünceden hareketle araştırmada,
kaynaştırma uygulamasını yürüten öğretmenlerin duygusal emek ve tükenmişlik
düzeylerinin bazı değişkenlere göre farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek ve
duygusal emek ile tükenmişlik düzeyleri arasında ilişki olup olmadığını
saptamak amaçlanmıştır.
Tanımlayıcı olarak gerçekleştirilen araştırma,
Çankırı İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı olan ilk ve ortaöğretim düzeyinde,
sınıfında kaynaştırma öğrencisi olan 70 öğretmenle gerçekleştirilmiştir.
Araştırma için etik kurul onayı Çankırı İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden alınmış,
alınan etik kurul onayından sonra okullara gidilerek çalışmanın amacı okul
yönetici ve öğretmenlerine anlatılmış, araştırmaya katılmayı gönüllü olarak
kabul eden öğretmenlerle çalışılmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak
“Genel Bilgi Formu”, “Duygusal Emek Ölçeği” ve “Tükenmişlik Ölçeği”
kullanılmıştır. Araştırmaya dahil edilen öğretmenlerin %50’si kadın, %50’si
erkek, %42,9’u 21-30 yaş grubunda, %31,4’ü 16 yıl ve üzeri kıdeme sahipken,
%64,3 öğretmenin sınıfında zihinsel yetersizliğe sahip öğrenci bulunmaktadır.
Araştırma sonucunda cinsiyetin, yaşın, mesleki
kıdemin, kaynaştırma öğrencisinin yetersizlik türünün duygusal emek ölçeğinin
bazı alt boyutlarında, medeni durumun, kaynaştırma öğrencisinin yetersizlik
türünün ise tükenmişlik ölçeğinin duyarsızlaşma alt boyutunda anlamlı
farklılığa neden olduğu görülürken, duygusal emek ve tükenmişlik ölçeğinin alt
boyutları arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Araştırmadan elde edilen
sonuçlara bağlı olarak, kaynaştırma uygulamasını yürüten öğretmenlerin daha çok
desteklenmesi, öğretmenlere özel eğitim konusunda hizmet içi eğitimlerin
verilmesi ve var olan uygulamaların etkililiğinin arttırılması önerilebilir.
Education has a
very important place in the future of a society. However, education does not
make a sense alone in the future of a society. Also the attitudes and knowledge
of teachers who will carry out these educational activities are also important
in this process. Moreover teacher should be able to develop educational
activities including the students showing atypical development, teaches may
also need to spend an emotional labor. Even though emotional labor is defined
as the teachers’ capacity of regulating their emotions and behaviors used while
conducting the educational activities, it also stated that it may lead to
burnout. Particularly, it can be considered that especially teachers who carry
out the mainstreaming application frequently experience burnout as a result of
intensive use of emotional labor behaviors. It is aimed to determine whether
the emotional labor and burnout levels of the teachers who carry out the
mainstreaming in the research are differentiated according to some variables
and to determine whether there is a relationship between emotional labor and
burnout. This descriptive study was conducted with to teachers who had
mainstreaming students in their class at primary and secondary school level
affiliated with Provincial Directorate for National Education of Çankırı.
Ethics committee approval for the study was taken from Provincial Directorate
for National Education of Çankırı, after the approval of the ethics committee,
the school administrators and teachers were informed about the purpose of the
study by going to the school and the study was conducted with the teachers who
were voluntary to participate in the study. “General Information Form”,
“Emotional Labor Scale” and “Burnout Inventory” were used as data collection
tool in the study. 50% of the teachers included in the study were female 50%
were male; 42,9% were in age group of 21-30 years, 31,4% had a seniority of 16
years and more and 64,3%had a students with mental deficiency in their class.
As a result of the study, it is seen that gender, age, occupational seniority,
deficiency type of the mainstreaming students cause a significant difference in
some subscales of emotional labor scale, and marital status and deficiency type
of the mainstreaming students cause a significant difference in
depersonalization subscale of burnout inventory, whereas, a significant
correlation was found between the subscales of emotional labor scale and the
subscales of burnout inventory. Based on the results obtained from the study,
it can be recommended to support the teachers who conduct the mainstreaming
application more, provide in service trainings on special education to the
teachers and increase the effectiveness of the existing practices, ensure
school-family- teacher cooperation.
Children with atypical development teacher education-training education right mainstreaming students.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Araştırmalar |
Authors | |
Publication Date | June 25, 2018 |
Submission Date | April 11, 2018 |
Acceptance Date | May 7, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 1 Issue: 1 |