Sözlükte ‘bir şeyin üst üste zikredilmesi, lafız ve mana yönüyle yenilenmesi’ anlamına gelen tekrarlar, Kur’ân’ın en temel üslup, hitap ve metinsel yapı özellikleri ve aynı zamanda müfessirleri uğraştıran yapısal sorunları arasında yer almaktadır. Pek çok ayette isim, fiil ve harf türünden tekrar eden kelimeler, aynı şekilde tekerleme gibi gelen cümle ve terkipler bu kabildendir. Kur’ân’daki tekrarların geleneğimizde birtakım faydaları tadat edilmiş olsa da kimileri tarafından bunun iyi, fasih bir kelam için bıktırıcı, herhangi bir faydadan uzak, muciz bir kelama yakışmayan söz afet ve ayıplarından olduğu da dile getirilmiş, aynı zamanda, Kur’ân nazmının bozuk, zayıf oluşuna ve onun nazmında karışıklığın varlığına delalet eden şeylerden olduğu da ileri sürülmüştür. O bakımdan kıyasi dil ölçülerini, kasr ve îcâzı esas alarak kimileri tekrarı kelam ayıplarından, tam tersine kimileri de bunu, itnâb türlerinden sayarak bir ayıp değil de sanatsal bir güzellik olarak kabul etmişlerdir. Kimileri de her iki görüşü de birleştirerek tekrarı bazen güzel bazen de kabîh (çirkin) olarak görmüşlerdir. Dolayısıyla bazı makam ve hâllerde güzel, bazı makam ve hâllerde ise çirkin görülen tekrar, anlamda değil de sadece lafızlarda yahut lafızlarda değil de sadece anlamda ise güzel görülmüş, hem lafız hem de anlamda ise bizzat başarısızlık ve problem, yapısal ve söz dizimsel sorun olarak addedilmiştir. O bakımdan geleneğimizde kadim tefsir metinlerine şöyle bir göz atıldığında, bu metinlerin, doğru anlamı deşifre etmek için tekrarlı kelime ve cümle yapılarını tespit, tayin ve takdir etme tasarruf ve çabalarıyla dolu olduğu görülür. Bu nedenle edipler, dilbilimciler ve müfessirler, kelamda tekrara fazla yer verilmemesini, kelamın fesâhat şartlarından addetmişlerdir. Bütün bunlarla birlikte geleneğimizde kimileri de tekrar eden bu ifadeleri, bir problem olarak değil de ilâhî, aşkın bir üslup olarak ele almışlar ve bunda bir hikmet, anlamla ilgili edebî bir nükte ve bir sır aramışlardır. Tam tersine bazıları ise, Kur’ân’ın, o dönem Arapların dili kullanım kalıplarında nazil olduğunu, ilâhî mana ve mesajın onların kelamlarında, nasihat ve hitabelerinde geçen söz kalıp ve üslupları üzere teşekkül ettiğini, Kur’ân’da tekrar eden kalıpların benzerlerinin onların şiirlerinde de yer aldığını ileri sürmüşlerdir. Bu nedenle, bu tekrarları, nüzûl dönemi Hicaz bölgesi Arapların günlük konuşmalarında ve yazın türlerindeki dili kullanım âdet ve alışkanlıklarıyla, edebî zevkleriyle ilişkilendirmişlerdir. Dolayısıyla, geleneğimizde bazı bilginler tarafından ileri sürüldüğü gibi, bu tekrarlar, gerçekten bir kelam ayıbı mıdır? Ya da sanatsal bir güzellik midir? Yahut nüzûl dönemi Arapların bilmedikleri, aşina olmadıkları ve dahi duymadıkları, çeşitli anlam inceliklerini içinde barından yapılar mıdır? Yoksa tam tersine o günkü Arapların günlük kelam kalıp ve kullanımlarında, yazınsal türlerinde mevcut ve maruf olan, lügavî örf ve âdetleri, edebî zevkleri çerçevesinde teşekkül ve tecessüm etmiş ifade kalıpları mıdır? İşte bu makalede, söz konusu soru ve sorunlar çerçevesinde, Kur’ân’daki tekrarların, nüzul dönemi Arapların dili kullanım âdetleri, edebî zevkleri, lügavî kültürel antropolojik yapılarıyla ilişkisi, irdelenmektedir. Dolayısıyla mevcut akademik çalışmalardan farklı, özgün ve otantik olduğu düşünülen ve literatür taraması yöntemi kullanılan bu araştırma neticesinde, Kur’ân’daki tekrarların hitap/metinsel yapı açısından ‘nüzûl dönemi Arapların edebî zevkleriyle, lügavî örf ve âdetleriyle ilişkili ifade yapıları’ olduğu açıkça anlaşılmaktadır.
Repetitions (takrārs), which in the dictionary means ‘the repetition of something one after the other and its renewal in terms of wording and meaning’, are one of the most basic stylistic, address and textual structure features of the Qur’ān and at the same time one of the structural problems that have troubled the commentators. Repetitive nouns, verbs and letters in many verses, as well as sentences and phrases that sound like rhymes are of this kind. Although some of the benefits of repetitions in the Qur’ān have been described in our tradition, it has also been stated by some that this is tiresome for a good and faṣīh word, far from any benefit, one of the disasters and defects of words that do not correspond to a mūciz word. At the same time, it has also been suggested that this is one of the things that indicate the corruption and weakness of the Qur’ānic naẓm and the existence of confusion in its naẓm. For this reason, literary scholars, linguists and commentators have considered the absence of repetition in phrases as one of the conditions of its feṣāhat (eloquence). In addition to all these, some in our tradition have treated these repetitive expressions not as a problem, but as a divine, transcendental style, and have sought a wisdom, a literary wit and a secret related to meaning. On the contrary, some have argued that the Qur’ān was revealed in the patterns of language use of the Arabs of that period, that the divine meaning and message was formed according to the speech patterns and styles of their words, advice and addresses, that the similarities of the patterns repeated in the Qur’ān were also found in their poetry, and for this reason, they associated the repetitions with the customs and habits of language use and literary tastes of the Arabs of the Hijāz region in daily speech and types of literature. Therefore, as some scholars in our tradition have argued, are these repetitions really a defect of expression, an artistic beauty? or structures that the Arabs of the nuzūl period did not know, were not familiar with, and did not hear, and that contain various subtleties of meaning? or on the contrary, are these expression patterns that were present and well-known in daily speech patterns and uses, in the literary genres of the Arabs of that day, and that were formed and manifested within the framework of their linguistic customs and traditions and literary tastes? İn this article, within the framework of these questions and problems, the relationship of the repetitions in the Qur’ān with the language usage customs, literary tastes, and linguistic cultural anthropological structures of the Arabs of the period of its revelation is examined. Therefore, as a result of this research, which is thought to be different from the existing academic studies, original and authentic, and the literature review method is used, ıt is clearly understood that the repetitions in the Qur’ān are ‘expressive structures related to the literary tastes, linguistic customs and traditions of the Arabs of the nuzūl period’ in terms of address/textual structure.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Tafsir |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 15, 2023 |
Submission Date | July 11, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |
Cumhuriyet İlahiyat Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.