İnsanların Allah’ın varlığını ve birliğini bilmesi,
dini sorumlulukları yerine getirmesi hususunda temel faktör akıldır. İnananlara
yüklenen görev/ sorumluluk bu yeti sayesinde gerçekleşmektedir. İslâm
âlimlerinin geneline göre rüşte erip akli melekelerini kullanan herkes akli
çıkarımlarla Allah’ın varlığını ve birliğini bilmekle yükümlüdür. Ancak çocuk
veya mecnun olmalarından dolayı akli melekelerini kullanamayan ya da fetret
döneminde yaşayan veyahut ıssız bir yerde yaşayıp kendilerine tebliğ ulaşmayan
insanların durumları hakkında İslâm âlimleri farklı görüşlere sahiptir. Onlar,
müminlerin rüşte ermeden ölen çocukları hakkında, dünyada ve ahirette müslüman
muamelesi göreceklerini belirtirlerken, rüşte ermeden ölen kâfir ve müşrik
çocukları ile ilgili ise farklı görüşler ileri sürmüşlerdir. Konuya daha çok
Allah’ın adaleti merkezinde yaklaşan Ebû Şekûr es-Sâlimî (ö. 460/1068’den
sonra) ise şirk ve küfür içerisinde olmayan hiçbir kimseye Allah’ın kâfir
muamelesinde bulunmayacağı kanaatindedir.
Journal Section | Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | December 27, 2016 |
Submission Date | January 4, 2017 |
Published in Issue | Year 2016 Volume: 16 Issue: 2 |
Correspondence Address
Cukurova University, Faculty of Theology, Balcali Campus, 01330, Saricam/Adana.