Fıkhî mezheplerin usûl ve füruuna dair meselelerin
iyi bilinmesi, tarihsel gelişim süreçlerinin fakihler ve eserleri ekseninde
araştırılıp incelenmesi, talebelerin fıkıh melekesini kazanmalarında büyük öneme
sahiptir. Bu durum Şafiî mezhebi için de söz konusudur. Dolayısıyla İmâm
Şâfiî’den sonra Şâfiî mezhebinin gelişmesine, İslam coğrafyalarına yayılmasına
ve oralarda istikrar bulmasına katkı sağlayan birçok fakih yetişmiştir. Bu
fakihlerden biri de hiç kuşkusuz Râfiî el-Kazvînî’dir. Râfiî el-Kazvînî,
mütekaddim fukahânın mezhebe dayalı görüşlerini bir araya toplamış, sahih
görüşleri zayıf olanlarından ayıklamış, mezhebe yeni bir şekil ve düzen
vermiştir. Bütün bunları ortaya koyarken kendinden önceki fakihlerin fıkhî
birikimlerinden azami derecede istifade etmiştir. Bu itibarla o, hicri yedinci asrın muharriri
kabul edilmiş ve müteahhir fakihler tarafından da “Şeyhân” yani mezhepte iki
otoriteden biri olma vasfına layık görülmüştür. Ayrıca onun, Şâfiî mezhebinin
müntesipleri arasında mütedavil el-Azîz fî Şerhi’l-Vecîz ve el-Muharrer adlı
eserleri, müteahhir fukahânın ilgisini çekmiş, üzerlerine birçok haşiye ve
talik bazında çalışmalar yapılmıştır. Şâfiî mezhebinde bu kadar önemli bir yere
haiz olan Râfiî’nin fıkıhçılığı, araştırdığımız kadarıyla bugüne kadar herhangi
bir akademik çalışmaya konu olmamıştır. Bu sebeple biz de bu makalemizde Taharet
(temizlik) ve Salat (namaz) konuları ekseninde Râfiî’nin el-Azîz fî
Şerhi’l-Vecîz ve el-Muharrer adlı eserlerindeki fıkıhçılığını kısaca ele aldık.
Journal Section | Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | December 29, 2017 |
Submission Date | September 16, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 17 Issue: 2 |