Abstract
Amaç: Bu çalışmanın amacı distal tibia kırığı nedeniyle minimal invaziv yöntem ve biyolojik fiksasyon prensipleri ile plak kullanarak osteosentez uyguladığımız olgularda klinik, radyolojik sonuç ve komplikasyonların değerlendirilmesidir.
Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada distal tibia kırığı nedeniyle minimal invaziv yöntem ve biyolojik fiksasyon prensipleri ile ameliyat olan 58 hasta (35 erkek, 23 bayan, ortalama yaş 32) ortalama 28 aylık takibleri sonucunda değerlendirildi. Hastaların kırıkları AO/OTA sınıflamasına göre değerlendirildi. Buna göre 16 hastada A1 (%27.6), 13 hastada A2 (%22.4), 14 hastada B1 (%24.1), 11 hastada B2 (%19), 4 hastada ise C1 (%6.9) tipi kırık mevcuttu. Tüm hastalarda kırıkların kaynama sonuçları, aktiviteye dönüşleri, ayak bileği hareket açıklıkları, enfeksiyon ve komplikasyonlar Johner ve Wruhs kriterlerine göre değerlendirildi.
Bulgular: Hastalarda kırıkların ortalama kaynama süresi 13 hafta (11-24 arası) idi. Tüm olgularımızda kaynama elde edilirken bir hastada gecikmiş kaynama görüldü. Hiçbir olgumuzda enfeksiyon ve yara yeri problemi görülmedi. İki olguda kaynama sonrasında 5 derece varus deformitesi tespit edildi. Dört olgumuzda diğer ayağa kıyasla 5 derece, 4 olguda ise 10 derece dorsifleksiyon kaybı görüldü. Sonuç olarak Johner ve Wruhs değerlendirme kriterlerine göre 48 hasta mükemmel (%82.75), 10 hasta (%17.25) iyi olarak değerlendirildi.
Sonuç: Yumuşak doku azlığı, zayıf vaskülarizasyon gibi nedenlerden dolayı komplikasyonla karşılaşma oranının yüksek olduğu distal tibia kırıklarında, minimal invaziv yöntem ve biyolojik plaklama prensipleri ile başarılı sonuçlar alınabilmektedir.
r.