Amaç: Bu çalışma üniversite öğrencilerinin kişilerarası ilişkilerle ilgili bilişsel çarpıtmaları ve öfke ifade tarzlarının incelenmesi amacıyla yapılmıştır.
Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada, kesitsel ve analitik türde bir araştırma deseni kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemi 335 hemşirelik ve 152 sağlık yönetimi bölümü öğrencisinden oluşmuştur (n=487). Veriler, “Öğrenci Bilgi Formu”, “Kişilerarası Bilişsel Çarpıtmalar Ölçeği (KBÇÖ)” ve “Sürekli Öfke-Öfke Tarz Ölçeği (SÖ-ÖTÖ)” ile toplanmıştır.
Bulgular: Araştırmaya katılan öğrencilerin ilişkilerle ilgili bilişsel çarpıtmalar genel toplam puan ortalaması 50.27±10.63 olup sürekli öfke tarzı puan ortalaması 21.77±5.80, öfke tarzı ölçeğinin “kontrol altına alınmış öfke” boyutunda 22.76±4.70, “dışa vurulan öfke” boyutunda 16.78±4.58 ve “içte tutulan öfke” boyutunda 17.05±4.31 olarak saptanmıştır. İİBÇÖ ile SÖ-ÖTÖ arasında orta düzeyde ve pozitif yönde bir ilişki belirlenmiştir.
Sonuç: Bu çalışma, öğrencilerin ilişkilerle ilgili bilişsel çarpıtmalarının sürekli öfke-öfke ifade tarzları ile ilişkili olduğunu saptamıştır. Bu bulgular doğrultusunda, öğrencilerin bilişsel çarpıtmalarını ve öfke ile ilgili yaşadıkları sorunları çözmek için bilinçli farkındalık temelli bilişsel-davranışçı yaklaşımların uygulanması önerilmiştir.
Purpose: The aim of this study was to assess cognitive distortions about relationships and anger management styles of university students.
Materials and Methods: In this study, a cross-sectional and analytical design was used. The sample of the study consisted of 335 nursing and 152 health management students (n=487). Data were collected using a Student Demographic Form, Interpersonal Cognitive Distortions Scale (ICDS), and Trait Anger-Anger Expression Styles (TA-AES).
Results: The study found that the students’ average total ICDS score was 50.27±10.63, and their mean sub-scale scores were 21.77±5.80 for trait anger, 22.76±4.70 for anger which was kept under control, 16.78±4.58 for expressed anger, and 17.05±4.31 for suppressed anger. It was determined that there was a positive, moderately strong correlation between the ICDS and the TA-AES.
Conclusion: The present study has demonstrated that the students’ cognitive distortions about relationships are associated with their trait anger-anger expression styles. In the light of these findings, it is suggested that mindfulness-based cognitive-behavioral approaches should be implemented to solve the students’ cognitive disorders and anger-related problems.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Health Care Administration |
Journal Section | Research |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2019 |
Acceptance Date | December 22, 2018 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 44 Issue: 2 |