Bir
biçimbirim olarak fiilin ve bir cümle parçacığı (ögesi) olarak yüklemin insan
bildirişiminin merkezinde olduğu klasik ve çağdaş dilbilim kuramlarında (örneğin
L. Tesniéré’in Bağımsal Dilbiligisi kuramında ve N. Chomsky’nin Yönetim ve
Bağlama kuramında) sürekli vurgulanan bir özelliktir. Benzer bir biçimde
geleneksel Türkoloji alanında yapılan çalışmalarda da fiil ve dolayısıyla
yüklem bildirişimin en önemli birimi olarak kabul ediliyor. Bu kadar önemli
olmasına rağmen fiil, kendinden başka kimi birimlerle açık veya örtük bir
biçimde zaman, mekân, koşul, durum, tarz vb. ilişkileri kurmadığı sürece
dilbilgisinin bir parçası olamaz, soyut dünyanın soyut bir üyesi olarak kalır.
Türkçede bu ilişkiler sıklıkla zarflar sayesinde kurulur ve bu ilişki
kurulduğunda zarflar artık salt bir biçimbirim olmaktan çıkar, bir
sözdizimbirime dönüşürler. Türkçeye özgü bir biçimbirimsel kategori olan
fiilimsilerden biri olan zarf-fiiller (-ınca, -ıp, -arak vb.) de yan
yargıların zarf tümleci işleviyle dilbilgiselleşmesini sağlarlar. Bu çalışma
Türkçede genel olarak bu biçim-sözdizimsel birimlere odaklanmış ve çalışma
süresince şu sorulara yanıt aranmıştır: Acaba bir içyapı / gramer özelliği gösteren
zarf-fiiller, diğer iç yapı bileşenleri kadar durağan mıdır? Sesbilgisel
varyasyonları bir kenara bırakırsak, Türkçede geçmişten günümüze her devir ve
sahada hep aynı veya benzer zarf-fiiller mi kullanılmıştır? Eğer Türkçede
zarf-fiil eklerinin kullanımında bir dinamizm varsa bunun nedenleri nelerdir?
Çeşitli Türk dillerinde yeni zarf-fiiller nasıl üretilmekte, yeni zarf-fiilsel
yapılanmalar nasıl ortaya çıkmaktadır? Üretim süreçlerinde benzerlikler var
mıdır? Zarf-fiiller zaman içinde prestij kaybeder mi? Çalışmanın veri tabanını
Türkiye Türkçesi, Azerice, Türkmence,
Kazan Tatarcası, Kırgızca, Kazakça, Özbekçe, Uygurca, Tuvaca, Yakutça,
Çuvaşça gibi Türk dilleri üzerinde hazırlanmış gramer kitaplarında yer alan
zarf-fiil listeleri oluşturacaktır ve gerektikçe ağızlarla da ilişkiler
kurulacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | April 15, 2018 |
Submission Date | October 10, 2017 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 27 Issue: 1 |