17. yüzyılda Fransa’da başlayan aydınlanma, 18. yüzyılda Çarlık Rusya ve 19. yüzyılda ise Osmanlı Türkiye’sini etkiler. Bu iki etkileşim de Rusya’daki Türklerin 19.yüzyıl sonundan itibaren başlayan aydınlanma hareketlerinin yönünü belirler. Tüm bu aydınlanma süreçleri içerisinde özellikle nesir alanında çocuk temasının varlığı dikkat çekicidir. Fransa’da J. J. Rousseau’nun Emile (1762), Rusya’da D. İ. Fonvizin’in Nedorosl “Anasının Kuzusu” (1782), Türkiye’de Namık Kemal’in Zavallı Çocuk (1873), Rusya Türklerinde R. Fahreddin’in Esma veya Amel ve Ceza (1903) ile Mirjakıp Duvlatulı’nın Bakıtsız Jamal (1910) adlı eserleri, aydınlanmanın ortaya çıkardığı değişimin sancılı dönemlerinin arifesinde yahut hemen akabinde yazılırlar. Bu eserlerin yazılmasındaki temel motivasyon ise Rousseau olmalıdır. Çocuk teması, doğal olarak eğitim teması ile birlikte ortaya çıkar. Aslında ceditçi propaganda konusunda gençlerin, çocukların olayların kahramanı olarak verilmesi, bu sıkı ilgiye işaret eder. Klasik edebiyatımızdaki örnekler de bunu desteklemektedir. Yazarlar, sosyal yapıdaki değişimi çocukla imgeleştirmiştir. Modernleşme bağlamındaki eserlerde geçen çocuk, esasen toplumsal bir soruna işaret eder. Modernizmin ve geleceğin simgesi çocuktur. Bu çocuk, elbette masum bir çocuktur. Bu simge günümüzde de kullanılır. Geleceğe yönelik her yenilik çocuk ile metaforlaşır. Ancak unutulmamalıdır ki modernizmin ilk adımlarının devamında gördüğümüz çocuk, geç çocukluk evresidir veya genç olarak tanımlanır. İlk dönem eserlerinde erken evre çocukluk veya bebeklik gibi dönemler, eğitim ile modernleşmenin doğasına aykırı olduğu için bu evrelere dair bir simgesellik, modernizmin ilk eserlerinde ve devamında görülmez. İncelenen eserlerde simgesel niteliklerin ötesine geçen ve belirli bir alana mahsus özelliklerle de karşılaşmak mümkündür. Fonvizin, Fahredddin ve Duvlatulı’nın eserlerinde dikkat çeken bir diğer husus ise soya çekimdir. Bu husus, Rusya sahasındaki bu eserlerde dikkat çeker. Anasının Kuzusu'nda Sofya’nın annesi iyidir ve o iyi olduğu gibi kızı Sofya da iyidir. Aynı şekilde Esma’nın annesi Ayşe Abıstay iyidir ve yine o iyi olduğu için kızı Esma da iyidir. Elbette Cemile’nin annesi Şolpan, iyi olarak tasvir edilir; buna bağlı olarak Cemile de iyidir. Fonvizin’in kötü olarak betimlediği Bayan Prostakova ile birlikte oğlu Mitrofan ise kötü bir tiptir. Rousseau, Fonvizin, Namık Kemal, Rızaeddin Fahreddin ve Duvlatulı, bu yenileşme döneminde sadece çocuk teması üzerinde durmazlar. Aynı zamanda eserlerinde arzu ettikleri dildeki değişimi de yansıtmaya çalışırlar.
The Enlightenment, which began in France in the 17th century, first affected Russia in the 18th century and then Ottoman in the 19th century. The two mutual effects have determined the direction of the enlightenment movements of the Turks in Russia since the end of the 19th century. The child theme attracts attention, especially prose in all the enlightenment processes. The Works like J. J. Rousseau's Emile (1762) in France, D. İ. Fonvizin's Nedorosl "The Minor" (1782) in Russia, Namik Kemal's Zavalli Chocuk "The Poor Girl" (1873) in Ottoman, Rizaeddyn Fakhreddin's Esme ye ki Amel ve Ceza "Esme or Act and Punishment" (1903) and Mirjakip Duvlatuli's Baqytsiz Camal "Unfortunate Camal" (1910) at Turks in Russia had been written before and after of changings at hard time brought about by enlightenment movements. Rousseau should be the primary motivation for writing these Works. The child theme naturally shows up together with the theme of education. In fact, the fact that young people and children are given as the protagonists of events in the Jadidist propaganda points to this close interest. The examples in our classical literature also support this situation. The authors visualised the change in social structure with the children in their works. The child in the works in the context of modernisation essentially points to a social problem. The symbol of modernism and the future is the child. Of course this child is innocent. This symbol is also used today. Every innovation for the future is metaphorised with the child. However, it should not be forgotten that the child we see in the continuation of the first steps of modernism is the period of late childhood or is defined as a teenager. Since periods such as early childhood or infancy in early works are contrary to the nature of education and modernisation, a symbolism of these stages is not seen in the first works of modernism and its continuation. In the analysed works, it is possible to see features that go beyond symbolic qualities and are specific to a certain field. Another point that draws attention in the works of Fonvizin, Fakhredddin and Duvlatuli is the attraction to the family lineage. This is noticeable in these works in the Russian field. In "Nedorosl / The Minor", Sofya's mother is good, and as she is good, her daughter Sofya is also good. Similarly, Esma's mother Aisha Abıstay is good, and because she is good, her daughter Esma is also good. Of course, Cemile's mother, Sholpan, is portrayed as good, and accordingly, Cemile is also good. Mrs Prostakova is portrayed as bad by Fonvizin and her son Mitrofan is a bad character. Rousseau, Fonvizin, Namik Kemal, Rızaeddin Fakhreddin and Duvlatuli did not only focus on the theme of children in this period of renewal. At the same time, they try to reflect the desired change in language in their works.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | North-West (Kipczak) Turkic Dialects and Literatures, Comparative and Transnational Literature, Modernist/Postmodernist Literature |
Journal Section | Literature |
Authors | |
Publication Date | June 25, 2024 |
Submission Date | January 29, 2024 |
Acceptance Date | June 24, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 9 Issue: 1 |