This study addresses the social aspect of the duty of pilgrimage through the documentation method based on sociological perspective. The aim of this paper is to determine the social gains of people through the pilgrimage. Religion is an phenomenon that people need in every aspect of their daily life . Because religion is one of the phenomenon that deeply affect the individual and society. The pilgrimage, which is one of the sociological expressions of religion, and maintains its existence in the form of creed, worship and religious community, is instrumental in strengthening and consolidating the faith and feeling the feelings of brotherhood. For instance; spiritual fundamentals of integration are based on Quran by means of worships such as salaat, fasting and alms with the pilgrimage as well as the messages serving as guidance for socio-cultural integration. In accordance with this, worships, with its psychological effects, lead people to attain social aspects such as brotherhood, solidarity, protecting each other, enduring and overcoming distresses together, accomplishing societal sharing by meeting on the common ground of benefaction in the establishment and subsistence of the Islamic community. The pilgrimage, on that sense, is required to have its principal qualification once more in where the historical, social, political and economic issues of the Islamic world are discussed and solutions addressing such issues are delivered accordingly. Therefore, the pilgrimage is not expected to only affects the individuals, families, groups but also regulates the national and transnational lives of societies.
Bu çalışma, hac ibadetinin sosyal boyutunu sosyolojik perspektiften hareketle dokümantasyon yöntemiyle ele almaktadır. Amaç, hac ibadeti üzerinden insanın sosyal kazanımlarını belirlemektir. Din, gündelik hayatında insanın her bakımdan ihtiyaç duyduğu bir kurumdur. Zira din, birey ve toplumu derinden etkileyen kurumlardan biridir. Temelde akide, ibadet, dini cemaat şeklinde varlığını sürdüren dinin, sosyolojik anlatım şekillerinden olan hac, itikadın güçlenip pekişmesine, kardeşlik duygularının hissedilmesine vesile olmaktadır. Örneğin Kur’an’da, sosyo-kültürel bütünleşmeye yönlendiren mesajlar yanında hac ile namaz, oruç, zekât gibi ibadetler vasıtasıyla bütünleşmenin manevi temelleri atılmaktadır. Buna göre hac, psikolojik etkileriyle birlikte İslam toplumunun oluşmasında ve sürdürülmesinde kardeşlik, dayanışma, birbirini koruyup gözetme, birlikte sıkıntılara tahammül etme, iyilik ortak paydasında buluşarak toplumsal paylaşmayı gerçekleştirme gibi sosyal boyutları insanlara kazandırmaktadır. Bu yönüyle haccın, İslam dünyasının tarihsel, sosyal, siyasal, iktisadi sorunlarının konuşulduğu ve çözüm üretildiği bir niteliğe yeniden kavuşması gerekir. Dolayısıyla hac ibadetinin, sadece bireyleri, aileleri, grupları etkilemekle kalmayıp, toplumların ulusal ve ulus ötesi hayatını da düzenlemesi beklenmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 15, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 24 Issue: 61 |