A narrative that forbids tafsir based on reasoning is included in the various sources, notably tafsir literature. This narrative which has the meaning of “Whoever commentates on the Qur’ān based on his own reasoning then let him get ready his place in the fire” is attributed to the Prophet. It is seen that different approaches and views related to what is intented in this narrative are arised from early periods. One of the approaches rejects the validity of the narrative. Another approach supposes that tafsir should be based on the reports narrated by the predecessor. However, prevailing opinion is about that only a special type of tafsir is banned, but tafsir based on valid conditions is permitted. According to them, tafsir based on one's own reasoning or corrupted ideas of his sect without relying on necessary proofs and sciences is banned in the narrative. All three approaches asserts credentials from verses, narrations and reason. In the paper we will specially research how those who had accepted the third approach explained the narrative, on which proofs they grounded their ideas in this process and how they evaluated the credentials of others. Additionally we will draw attention to some problems included by his approaches and evaluate them.
Başta tefsir literatürü olmak üzere çeşitli kaynaklarda Kur’an’ın reyle tefsir edilmesinin yasaklandığı bir rivayete yer verilir. “Kim kendi reyiyle Kur’an’ı tefsir ederse ateşteki yerine hazırlansın!” anlamındaki bu rivayet Hz. Peygamber’e dayandırılır. Rivayette ne kastedildiğine dair erken dönemlerden itibaren farklı görüş ve yaklaşımların sergilendiği görülür. Yaklaşımların biri, rivayetin geçerliliğini reddeder. Bir diğeri rivayette tefsirin sadece seleften gelen haberlerle yapılması gerektiğini varsayar. Bunlara karşı hâkim yaklaşım ise rivayette, sadece özel bir tefsir çeşidinin yasaklandığı, ancak geçerli şartlara dayalı yapılan tefsirlerin caiz olduğu yönündedir. Onlara göre bu rivayette daha ziyade gerekli delillere ve ilimlere dayanmadan kişinin salt kendi aklına ya da mezhebinin fasit kabullerine dayanarak tefsir yapması yasaklanmıştır. Her üç yaklaşım da çeşitli rivayetlere, âyetlere ve akla dayalı deliller ileri sürer. Biz bu makalede özel olarak üçüncü yaklaşımı benimseyenlerin mezkûr rivayeti nasıl açıkladıklarını, bu süreçte hangi delillere dayandıklarını, diğerlerinin delillerini nasıl değerlendirdiklerini araştıracağız. Buna ilaveten onların yaklaşımlarının içerdiği bazı sorunlara dikkat çekip bunları değerlendireceğiz.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | September 30, 2019 |
Acceptance Date | September 27, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 19 Issue: 2 |