Emevî iktidarının son bulmasıyla 132/750 yılında hilâfete geçen ve ikinci İslâm hanedanı sayılan Abbâsîler, yönetimi uzun bir ihtilâl hareketi nihayetinde devralmışlardı. İktidarı devraldıktan sonraki politikaları da ihtilâlin etkisinde olan bir anlayışa göre şekillenmişti. Öncelikli hedefleri hilâfetin kendilerinin meşru hakkı olduğunu savunmak ve bunu İslâm toplumundaki tebaaya kabul ettirmekti. Bu uğraşları ihtilâl başarıya ulaşana kadar olduğu gibi ilk Abbâsî halifesinin kendisini halife ilan etmesinden sonra da uzun müddet devam etmiştir. Hilâfeti ele geçiren hanedanın meşruiyetini ispat gayesi, bu dönemde yazılan eserlere belirli ölçülerde yansımıştır. Bu eserler arasında, Ahbâru’l-Abbas adıyla bilinen ve 1950’li yıllarda Bağdat’ta bulunan bir el yazması, ihtilâl tarihinde önemli bir yere sahiptir. Kaynağa birçok çalışmada başvurulmuş olmasına rağmen, bu zamana kadar Abbâsî iktidarının meşruiyet aracı olarak İslâm tarihçiliği açısından müstakil bir çalışmada değerlendirilmemiştir. Bu makale, Ahbâru’l-Abbas’ı yönlendirici ve taraflı bir kaynak olarak ele alıp eserin yazım amacı hakkında bir inceleme ortaya koymak üzere kaleme alınmıştır. Kaynak modern dönemde İslâm tarihçiliğine yöneltilen sorular ve Abbâsî İhtilâline dair tartışmalar ışığında değerlendirilecektir. Çalışma, kaynaktan belirli bölümler içermektedir ve bu bölümler öne çıkan tartışma konuları ile ilişkilendirilerek sunulacaktır. Böylece 3./9. yüzyıla ait olduğu tahmin edilen bir İslâm tarihi kaynağı, tarih yazımı açısından ele alınarak da‘vet, devlet ve meşruiyet ekseninde Abbâsî İhtilâli ve ideolojik tarihçiliğinin analizi yapılmış olacaktır.
The second Islamic dynasty of Islam, the Abbāsids, had the caliphate in 132/750 after the Umayyads' collapse by means of a long-term revolutionary movement. After they took over the power, they shaped their policies under the influence of the revolution. Their primary goal was to defend themselves for their caliphate's legitimate right and impose this on the Islamic society. These efforts had continued for a long time after the first Abbāsid Caliph declared himself "the new caliph" in such a way they had been continued during the revolution. The aim for proving the legitimacy of the dynasty was reflected by the works written in this period to a certain extent. Amongst these works, a manuscript known as Akhbār al-Abbās, found in the 1950s in Baghdad, has an important place in the history of the revolution. Although the source has been referenced in many studies, it has not been evaluated in a study in terms of Islamic historiography as a means of the legitimacy of the Abbāsid power until now. This article is written to examine the purpose of writing by supposing Akhbār al-Abbās as a manipulative and biased source. The source will be evaluated in light of the new questions to the Islamic historiography and discussions on the Abbāsid Revolution in the modern period. The study includes specific chapters from the source, and these chapters will be presented concerning the discussion topics. Thus, a source of Islamic history which is dated to the 3rd/9th century will be discussed as well as the history of the Abbāsid Revolution and ideological historiography will be analysed based on da‘wa, dawla and legitimacy.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | March 31, 2021 |
Acceptance Date | March 2, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 21 Issue: 1 |