Mimarlık stüdyolarının en önemli çalışma eksenlerinden birisi hızla değişen ve dönüşen kentlerin çağdaş gelişmelere uyum sağlarken aynı zamanda sahip olduğu kentsel hafızayı nasıl koruyabileceği, geçmişten gelen gündelik yaşam pratiklerinin geleceğe hangi yollarla aktarılabileceğini tartışmaktır. Antalya Bilim Üniversitesi, Güzel Sanatlar ve Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü, Mimari Tasarım IV dersinde, kentsel hafızada yaşanan zamansal ve mekansal kopukluklara odaklanarak, Antalya kent merkezinin en önemli kamusal akslarından olan “Kapalı Yol” ve çevresi çalışma alanı olarak belirlenmiştir. Stüdyo kapsamında çok katmanlı fakat çevresiyle bağlantısı zayıflayan aksın, flaneur kavramı, soyutlamalar, haritalamalar aracılığıyla analiz edilmesi amaçlanmıştır. Alanı geleceğe aktarırken aks ve çevresi arasında daha güçlü bağlantılar oluşturan, potansiyel aktiviteleri, farklı bakış açılarını ve kullanım biçimlerini odağına alan tasarım önerilerinin geliştirilmesi hedeflenmiştir. Bu çalışmanın amacı, stüdyoda deneyimlenen yöntemlerin analizden konsept geliştirmeye, problem ve senaryodan mekansal üretime kadar olan olumlu etkisini tartışmak ve “yere” e ait bilginin sorgulanmasının, farklı perspektiflerden anlaşılmaya çalışılmasının o “yer” için geliştirilecek özgün projeler için önemini vurgulamaktır.
One of the most important subject of architectural studios is to discuss how rapidly changing and transforming cities can adapt to contemporary developments while at the same time preserving their urban memory, and in what ways the daily life practices from the past can be transferred to the future. In Antalya Bilim University, Faculty of Fine Arts and Architecture, Department of Architecture, Architectural Design IV studio, focusing on the temporal and spatial disconnections experienced in urban memory, the "Kapalı Yol" and its surroundings, one of the most important public axes of Antalya city center, were determined as the project site. Within the scope of the studio, it is aimed to analyze the multi-layered axis, which has insufficient connection with its environment, through the notion of flaneur, abstractions and mappings. While transferring the space to the future, it is aimed to develop design proposals that create stronger connections between the axis and its surroundings, and focus on potential activities, different perspectives and usage patterns. The aim of this study is to discuss the positive effects of the methods experienced in the studio from analysis to concept development, from problem and scenario to spatial designs, and to emphasize the importance of questioning the knowledge of the "place" and trying to understand it from different perspectives for the varied project proposals to be developed for that "place".
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Architectural Design |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 21, 2022 |
Submission Date | January 18, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 2 Issue: 2 |