Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) hükümeti, yeni korona virüs
(Covid 19) salgın hastalığıyla ciddi bir mücadele içerisindedir. Bu virüs sadece
KKTC hükümetinin değil, dünyanın baş etmek zorunda kaldığı küresel bir
hastalıktır. Bu süreçte hükümetlerin aldığı tedbirler sadece sağlık alanıyla
sınırlı kalmamakta, birçok alanı etkileyen tedbirler alınmaktadır. Bu nedenle
yetki sınırlarını genişleten siyasi iktidar eleştirileri gündeme gelmektedir.
KKTC’de birçok ülkenin aksine hızlı ve etkili tedbirler alınmıştır. Vaka sayıla-
rına bakıldığında da salgın hastalığın yayılmasını engellemekte hükümet başa-
rılı olmuştur. İlk korona virüs vakaları ortaya çıktığında, olağanüstü durum
ilanı için ciddi talepler gündeme gelmiştir. Ancak bugünkü koalisyon hükümeti,
olağan hukuk kurallarıyla olağanüstü tedbirler alarak süreci yönetmeyi tercih
etmiştir. Bu durumda hukukun üstünlüğü ilkesinden bazı sapmalar olabilir.
Bugün gelinen noktada, salgın hastalıkla mücadeleyi aşan tedbirler ile olağan
hukuk kurallarının uzlaştırılması sorunuyla yüzleşmekteyiz. Alınan tedbirler hak
ve özgürlüklerin sınırlandırılması ve hatta durdurulması sonucunu da ortaya
çıkarmaktadır. KKTC hükümeti sınırlı imkânlarıyla, küresel salgın bir hastalıkla
başarılı bir mücadele sergilemiştir. Bu nedenle zorlayıcı koşullarda alınan
olağanüstü tedbirlerin eleştirilmemesi beklenebilir. Ne var ki hukukun üstün olduğu devlet, “tüm faaliyetlerinde” hukukla bağlı olan devlettir. Tüm bu faali-
yetlerin içerisine şüphesiz ki salgın hastalıkla baş etmek de girmektedir. Bu süre
zarfında alınan diğer tedbirlerin yanı sıra anayasa hukukunun kurumsal boyu-
tunu ilgilendiren birtakım tartışmalı kararlar da alınmıştır. KKTC Cumhuriyet
Meclisi olağanüstü toplanarak hem Cumhurbaşkanlığı seçiminin ertelenmesi
hem de mevcut Cumhurbaşkanı’nın göreve devamını öngören bir parlamento
kararı kabul etmiştir. Bu aşamada genel oyla seçilen Cumhurbaşkanı’nın maka-
mının boşalması ve makama vekalet ilkeleri oldukça tartışılmıştır. Bu tartışma-
larda görev süresi uzatılan parlamento kararıyla Cumhurbaşkanı’nın, en az
seviyede yetki kullanması gerektiği de iddia edilmiştir. Bugün gelinen noktada
parlamento kararının iptali için Anayasa Mahkemesi’nde dava açılmış olup
verilecek karar beklenmektedir. Çalışmada KKTC Anayasası’ndan hareketle bu
anayasal sorunlar ele alınarak konu anayasa hukuku açısından incelenecektir.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Anayasası parlamento kararları cumhurbaşkanlığı seçiminin ertelenmesi cumhurbaşkanlığı makamının boşalması cumhurbaşkanlığı makamına vekâlet
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Kasım 2020 |
Gönderilme Tarihi | 20 Nisan 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 22 Sayı: 2 |
Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
TR-DİZİN, HeinOnline, GoogleScholar, Academindex, Sherpa Romeo, Ulrich’s Periodicals Directory ve Asos Index veri tabanlarında taranmaktadır.
Dergimiz 2024 Mayıs sayısından itibaren yalnızca elektronik ortamda yayınlanacaktır.
Dokuz Eylul University Publishing Web-Page
https://kutuphane.deu.edu.tr/yayinevi/
İletişim sayfamız
https://dergipark.org.tr/tr/pub/deuhfd/contacts