Metin dilbilim çalışmaları son yıllarda önemli oranda
artmıştır. Metinlerin oluşturulma aşaması ve yorumlanması için ileri sürülen
çeşitli teorilerden biri olan Metin dilbilim,
metni bir bütün olarak ele alır. Ayrıca herhangi bir metinde bütünlüğü
sağlayan unsurlar olarak bağlaşıklık (cohesion) ve bağdaşıklığı (coherence),
ölçüt olarak kabul eder. Metin dilbilim’e göre herhangi bir metnin yüzey
yapısını oluşturan bağlaşıklık, çeşitli araçlarla sağlanır. Bu araçlar
şunlardır: Gönderim (reference), değiştirim (substitution), eksiltili yapı
(ellipse), bağlama öğeleri (conjunction) ve sözlüksel bağlaşıklık (lexical
cohesion). Metinlerde bağlaşıklığı sağlayan gönderim öğelerinden biri de
zamirlerdir. Zamirler, metni oluşturan cümleleri birbirine bağlamakta ve
aralarında insicamı sağlamaktadır. Arap dilinde de eğer bir cümlede isim
zikredildiyse ve onun hakkında sonraki bir cümlede bir yargıda bulunulacaksa
ismin yerine zamirin getirilmesi, genel bir kuraldır. Ancak Kur’an-ı Kerim’in
bazı yerlerinde bu kural işletilmez ve zamir gelmesi gereken yerde isim
getirilir. Yani cümlede isim farklı şekillerde tekrar edilir. Bu tekrar
vasıtasıyla metinde sözlüksel bağlaşıklık sağlanır. İşte bu çalışmada, çeşitli
metinlerde bağlaşıklığı sağlayan zamirlerin, Kur’an-ı Kerim’in bazı yerlerinde
kullanımının terkedilmesi ve bunun nedenleri araştırılacaktır. Ayrıca bu
meselenin metnin bağlaşıklığına etkisi sorgulanacaktır. Konu ele alınırken
zamir ve Kur’an-ı Kerim’de zamirlerin mercii meselesine kısaca değinilecektir.
Çünkü böyle bir mesele, çalışmamızın hacmini artırmasının ötesinde bir makale
konusu değil, bir tez konusu olabilir. Bu nedenledir ki çalışmamız, Kur’an’ın
bazı ayetlerinde zamir gelmesi gereken yerde ismin gelmesi ve bunun nedenleri
üzerinde yoğunlaşacaktır. Çalışmamız sırasında konuyla ilgili ayetler ve kısmen
de Arapça beyitler örnek olarak sunulmuştur. Sonrasında ise örnekler analiz
edilmiş ve bir sonuca ulaşılmaya çalışılmıştır.
Studies in the text linguistics have increased
significantly in recent years. Text linguistics is one of the various theories
suggested for the creation texts and the interpretation of texts. İt considers
the text as a whole. In addition, it accepts cohesion and coherence as the
elements that provide integrity in any text. According to text linguistics, the
cohesion of the surface structure of any text is provided by various tools.
These tools include reference, substitution, ellipse, conjunction, and lexical
cohesion. One of the important reference tools that provide the cohesion in
texts is pronouns. Pronouns connect the sentences that make up the text and
provide harmony between them. In the Arabic language, if a noun is used in a
sentence, and in a later sentence if a judgement is made about that noun, then it is a general rule to replace the noun
with a pronoun. However, in some parts of the Qur'an, this rule does not work
and the noun seems to be located where indeed a pronoun is supposed to keep
ground. In other words, the name is repeated in different ways. By this reiteration, lexical cohesion is provided in
the text. In this article, the reasons for the abandonment of the use of
pronouns which provide coherency in several texts will be studied. Moreover,
the effect of this issue on the cohesion of the text will be questioned. When
the subject is discussed, the pronoun and the pronoun’s antecedent in the
Qur'an will be briefly discussed. Because of the fact that such an issue would
increase the scope of the research with its higly dense it would be studied as
a thesis subject rather than an essay subject. Therefore, our article will
focus on the use of noun instead of pronoun in some parts of the Qur'an and the
reasons for this. In our study, some ayahs from the Qur'an and some Arabic
verses regarding the issue were presented as examples. Afterwards, the examples
were analyzed and some inferences were made.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 7, 2018 |
Submission Date | October 8, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Issue: 48 |