There are lots of single transmissions
in Hadith sources. Some of these
transmissions contain different information and provisions for the same subject
matter, which causes the problem of understanding and commenting on these
contradictional transmissions. In classical period, voluminous works were written
on how to understand the contradictional transmissions and how to reconcile two
contrast transmissions.
The subject matter ‘contradiction’ is a matter of Islamic Jurisprudence and
Jurisprudential methodology, as well since some contradictional transmissions
contain jurisprudential provisions, which makes it unclear which one of the two contardictional transmissions to apply.
Mazhabs handle these transmission in contradiction within their own system and
develop a methodology that shows how to act in a contradictional occasion,
which has led mazhabs to having different results on the same occasion.
An important hanefian scholar, Ali
Al-Qari, in his work he has penned on jurisprudential subject matters ( furu-
al- fıqh) , he handles the position that
Hanefians take concerning the problem and makes some evaluations. Ali Al-Qari
is also known for his studies on hadith. On looking at these studies, one sees
that he has large information on hadith. Thanks to this, In hadith sources, he
examines the transmissions in contradiction preferred by Hanefians and find out
the reasons for their preferring. Ali Al-Qari’s explanations are of importance
as they give an idea about Hanefian’s relation to hadith, their methods of
understanding and evaluating hadithes.
Hadis kaynaklarında çok sayıda âhâd
haber seviyesinde rivayet bulunmaktadır. Bu rivayetlerin bazıları aynı konuda
farklı bilgiler, farklı hükümler ihtiva etmektedir. Bu durumda teâruz arz eden
rivayetleri anlama ve yorumlama problemi ortaya çıkmaktadır. Klasik dönemde
teâruz halindeki haberlerin nasıl anlaşılması gerektiği, iki zıt anlamlı
rivayetin nasıl telif edileceğine dair hacimli eserler kaleme alınmıştır.
Teâruz konusu fıkıh ve fıkıh usulünün
de inceleme alanına girmektedir. Zira teâruz halindeki bazı rivayetler hukuki
hüküm içermektedir. Bu durumda teâruz arz eden haberlerin hangisi ile amel
edileceği belirsiz hale gelmektedir. Mezhepler kendi sistemlerinde bu haberleri
ele almış ve teâruz durumunda nasıl hareket edileceği konusunda yöntem
geliştirmişlerdir. Bu yöntem farklılığı mezheplerin muhtelif sonuçlara ulaşmasına
sebep olmuştur.
Önemli bir Hanefî alimi olan Ali
el-Kârî, fürû-ı fıkıh alanında kaleme aldığı eserinde haberlerin teâruzu
durumunda Hanefî mezhebinin bu konudaki tutumunu ele almış ve bazı
değerlendirmelerde bulunmuştur. Ali el-Kârî aynı zamanda hadis alanındaki
çalışmaları ile de tanınmaktadır. Müellifin bu çalışmaları dikkate alındığında
geniş bir hadis bilgisine sahip olduğu görülmektedir. Bu sayede teâruz
durumunda Hanefîlerin tercih ettiği rivayeti hadis kaynaklarından incelemiş ve
tercih sebeplerini ortaya koymuştur. Ali el-Kârî’nin açıklamaları Hanefî
mezhebinin hadis ile olan ilişkisi, hadisleri anlama ve değerlendirme yöntemleri
hakkında fikir vermesi açısından önem arz etmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 15, 2019 |
Submission Date | October 17, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Issue: 50 |