Günümüze kadar, yazılım geliştirme projelerini değerlendirmek ve yönetmek için çeşitli yazılım risk parametreleri belirlenmiştir: üretkenlik, taahhüt, kaliteye önem verme, koda dayalı bilgi, beceri ve değerlendirme, kodlamanın genel yapısına ve kurallarına uygunluk, öğrenme becerisi, kişisel sorumluluk bilinci, vb. Ancak, yazılım risk değerlendirmesi ve yönetimini uygulamak amacıyla dünyaca herkes tarafından kabul görmüş herhangi bir yöntem maalesef yoktur. Bu can alıcı durumun üç ana sebebi vardır: Birinci sebep, geliştirilen her bir yazılım parçası kendi içerisinde tektir. Fakat, aynı yazılım parçasını geliştirmek ve ilerletmek için onu sil baştan yaratmaya gerek yoktur; elimizde var olan hali hazırdaki yazılım parçasını kopyalayarak, üzerinde oynama yaparak, değiştirerek bu durum çözülebilmektedir. Bu da, birbirine benzer iki yazılım parçası arasında hem nitelik hem de nicelik bakımından tam doğru bir karşılaştırmanın yapılamamasına neden olmaktadır. İkinci sebep, günümüz teknolojisi sürekli değişen, gelişen ve kendini yenileyen bir süreç içerisindedir. Bunun doğal bir sonucu olarak, yazılım projelerinin risk değerlendirmesi ve yönetiminin kullandığı bir teknoloji ya da teknoloji bazlı yazılım risk parametreleri dizisi çok geçmeden önemini kaybetmiş ve eskimiş duruma gelmektedir. Bunun neticesinde, bu yöntem ve parametreler işe yaramaz duruma gelmektedir. Üçüncü sebep, verilen aynı problemi çözmek için birden çok, birbirinden tamamen farklı çeşitli yöntemler geliştirilip özgünlük, kendine has olma, yaratıcılık kavramları had safhaya çıkarılabilmektedir. Bu da elle tutulur, somut verilerin yazılım risk parametrelerinin oldukça çeşitli olduğunu bizlere göstermektedir. Bu nedenlerden dolayı, “belirsizlik” kavramını içeren “Bulanık Yaklaşım” tekniği, – doğası gereği “belirsiz” yapıda olan – yazılım risk parametrelerini tanımlamak ve belirlemek için oldukça uygun bir sürece sahiptir. Ayrıca yazılım riskleri, bir sistemde kötü veya istenmeyen olayların meydana gelmesiyle ortaya çıkan kusurların olma ihtimali ve şiddeti olarak tanımlanır. Yazılım risklerinden dolayı, sistem stratejik, finansal, operasyonel, yapısal veya bütünlük kaybı yaşayabilmektedir. Bu kayıpların bertaraf edilmesi ve yazılım geliştirme sürecinde gerçek bir başarı sağlanabilmesi için yazılım riskleri – hasara neden olmadan – zamanında belirlenmeli ve etkin bir “Yazılım Risk Değerlendirmesi ve Yönetimi” uygulanıp yürütülmelidir. Bu makalede, “Bulanık Mantık” yöntemine dayalı “Bulanık Yaklaşımlı” dilbilimsel ve mantıksal kuralların “Yazılım Risk Değerlendirmesi ve Yönetimi” alanında kullanılabilirliği ve etkinliği ayrıntılı olarak gösterilmiştir.
Up to now, several software risk parameters have been determined in order to assess and manage software development projects: Productivity, Engagement, Attention to Quality, Code Based Knowledge and Management, Adherence to Coding Guidelines and Techniques, Learning and Skills, Personal Responsibility and etc. However, there isn’t any universally accepted methodology to apply software risk assessment and management. There are three main reasons of this situation: Firstly, each part of software creation is unique. There is no compelling reason to assemble two times the same parts of software as it might be duplicated by copying it. This makes it truly difficult to make a formal and thorough correlation between two parts of software. Secondly, the current technology is something that changes at a truly fast phase. So, each time a methodology in respect to a certain wave of technology is dependable enough, it is for the most part as of recently old. Thirdly, there is a gigantic zone for innovativeness in discovering the diverse answers for a unique issue. Because of these reasons, the technique “Fuzzy Approach” has a very convenient and proper process for defining software risks due to their nature that has no certainty – uncertainty – structure and principle. Also, software risks are defined as the probability and the severity of damages that are caused by occurring of bad or undesirable events in a system. Thus, the system suffers from strategic, financial, operational, structural or integrity loss and damage. So, there is need to apply and carry out an efficient “Software Risk Assessment and Management” in order to determine and recognize software risks on time before causing problems and troubles into software projects for providing successfully accomplishment in software development process. In this paper, usability and efficiency of “Fuzzy Approached” linguistic and logical rules based on “Fuzzy Logic” in “Software Risk Assessment and Management” have been shown and expressed in detail.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Engineering |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | September 15, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 23 Issue: 69 |
Dokuz Eylül Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi Dekanlığı Tınaztepe Yerleşkesi, Adatepe Mah. Doğuş Cad. No: 207-I / 35390 Buca-İZMİR.