Horse which played important
roles in history did not lose its old importance and value and is regarded as a
sacred and noble animal. It was tamed in the steppe of Central Asia by Turks
and was not used only for riding purposes by the migrant settlers in the
region. Horse is known as a nutrition source (meat and milk) when necessary, a
vital resource in the war time to make equipment from its skin, tail and mane
hair, as a draught animal to carry the household from highland to lowland and
vice versa by the migrant settlers, as a span-mate to the ox to tame the soil,
and as an indicator of richness and economic power. Horse is also seen as a
good friend protecting its owner in dangerous situations as seen in the
proverb: “Horse is the wing of the humankind”. Therefore, horse as a theme and
character saving humans, is employed as a savior in many poems, stories,
narratives, myths, fairy tales, legends, sagas and religious stories. It was
also mentioned in many folk poetries. So, what is the importance of horse in
contemporary life which has nearly no place for the migrant settlers’ life? Is
it an object to race in hippodromes to earn money or an object to carry the
flag of a nation in the sports events? Does the horse receive the same
attention as it was in the past or is it just an animal savior narrated in the
fairy tales? The life of Kyrgyz people, one of the oldest Turkic clan, who have
lived as migrant settlers till the beginning of the 20th century and
Kyrgyz poet Tölögön Mameyev’s poems will be analyzed as a sample to understand
the value and place of the horse to answer these questions, then the verses
which include “horse” will be investigated to see which meaning it carried and
Mamayev’s approach to it.
İnsanlık tarihi boyunca çok önemli
roller üstlenmiş olan at, henüz o eski önemini ve değerini yitirmemiş kutsal ve
asil bir hayvan olarak kabul edilmektedir. Asya bozkırlarında Türkler
tarafından evcilleştirildiği bilinen at, tarihten bu yana yaylak-kışlak hayat
yaşayan topluluklarda sadece basit bir binit olarak kullanılmamıştır. Atın,
gerektiği zaman etinden, sütünden faydalanılan bir besin kaynağı, ister günlük
hayatta, ister savaş durumlarında derisinden, kuyruk ve yelelerinden çeşitli
araç gereçlerin yapıldığı önemli bir kaynak, yine yaylak-kışlak hayatı sürdüren
topluluklarda yük hayvanı, toprakların işletilmesinde öküzün yanı sıra
kullanılan çift hayvanı, ayrıca zenginlik göstergesi ve ekonomik bir güç olduğu
bilinir. Atın, sadece bu şekilde kullanılan basit bir hayvan olmadığı, “At
insanın kanadı” atasözünde olduğu gibi, bir dost, sırdaş, tehlikeli anlarda
sahibini koruyup kollayan varlık olduğuna da inanılmıştır. Bundan dolayıdır ki
at konusunda rivayetler, söylentiler dile getirilmiş, mitlerde, masallarda,
efsanelerde, menkıbelerde ve destanlarda insanları kurtaran önemli birer kahraman
hayvanları olarak anlatılmış, çeşitli halk şairlerinin şiirlerine de konu
olmuştur. Peki, yaylak-kışlak hayatının neredeyse görülmediği günümüz
dünyasında atın insan hayatındaki önemi nedir? Hipodromlarda koşturularak
kazanma uğrunda bahislerin oynandığı bir obje midir? Ya da spor yarışlarında
temsil ettiği ülkelerin veya grupların onurunu koruyan birer gurur kaynağı
mıdır? Hâlâ insanlar tarafından ilk dönemlerdeki gibi önem veriliyor mu? Yoksa
sadece masallarda, efsanelerde anlatılan kahramanlığıyla ön plana çıkmış bir
hayvan mıdır? Bu sorulara cevap aramak üzere bu çalışmada bir örneklem olarak
20. yüzyılın başlarına kadar yaylak-kışlak hayatlarına devam eden en eski Türk
boylarından Kırgızların tanınmış şairi Tölögön Mameyev’in başta atı konu alan
şiirleri incenecek; daha sonra da diğer şiirlerinin arasından at kelimesinin
geçtiği mısralar ele alınarak atın hangi anlamlarda kullandığı ve ata olan
yaklaşımı tespit edilecektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | March 20, 2019 |
Submission Date | January 25, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 21 Issue: 1 |