Bu çalışmanın amacı Murakami Haruki’nin Dans Dans Dans romanında eksiklik ve yitirme duyguları hisseden başkişinin geçtiği bireyselleşme sürecini irdelemektir. Makalede ayrıca romanda sıklıkla yinelenen öteki taraf ve ölüm motiflerine odaklanılmaktadır. Koyun Adam, Kiki ve Gotanda başkişinin gölgesini temsil ederler. Gotanda ve Kiki ölülerin dünyasına göç ederken başkişi bilinçdışı dünyasına ait olan ve öteki tarafı sembolize eden Koyun Adamın odasına girerek Koyun Adam ile tekrar bağ kurmayı başarır. Ancak öteki dünyadaki gölgesi ve bilinçdışı dünyasına ait Lacancı psikanalizde küçük arzu nesnesi halini alan Kiki ile bütünleşmek yerine, gerçek dünyayada Yumiyoshi ile birlikte olmayı tercih eder. Bu çalışmada, başkişinin “objet petit a” arayışının Lacancı psikanaliz ile tartışılmasının yanı sıra başkişinin bireyselleşme sürecinde gölgesiyle mücadelesi de romanda ortaya çıkan Jung’un gölge arketipi ve persona arketipleriyle birlikte incelenecektir. Başkişinin bilinçdışı işleyişleri hakkında çok daha ayrıntılı bir tartışma olanağı sunan hem Lacancı psikanalitik kuram hem de Jungçu psikanalizden yararlanan bu çalışma, parçalanma yaşayan anlatıcının iç benliğini irdelemede Murakami Haruki çalışmalarına katkıda bulunmaktadır.
The aim of this study is to scrutinize the individuation process of Murakami Haruki’s protagonist, who feels a stark sense of loss and lack, in the novel Dance Dance Dance. The paper also focuses on “the other side” and death motifs that frequently emerge as the story goes. Sheep Man, Kiki and Gotanda represent the shadow of the protagonist. While Gotanda and Kiki have passed away to the world of the dead, the protagonist is able to reconnect with Sheep Man, by entering his room, which symbolizes the other side created by the protagonist's unconsciousness. However, he prefers to be with Yumiyoshi in the real-world, instead of reuniting with his shadow and Kiki, his Lacanian desire object, belonging to his unconscious world. This study not only examines the protagonist’s search of “objet petit a” with Lacanian pscychoanalysis but also his strugle with his shadow during his individuation process with Jung’s shadow archetype as well as the persona archetype that emerge in the novel. This study contributes to Murakami Haruki studies to comprehend the inner self of the narrator, who experiences fragmentation utilizing both Lacanian psychoanalytic theory and Jungian psychoanalysis which provides a much more elaborate discussion on the unconscious functioning of the protagonist.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2021 |
Submission Date | June 16, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 23 Issue: 4 |