Being a multidimensional phenomenon, the interaction between form and meaning in the language system is examined at different levels of the language and through various concepts and approaches. The starting point of these approaches can be defined as the examination of the transformation process of an element or elements of the language system, which take on the function of naming an object, phenomenon or event, into an independent word or lexical structure. It is found that this process which can be defined as “lexicalization” or “idiomatization” has been investigated at the levels of morphemes and words, but there are few studies on the syntax dimension. Based on the fact that the phenomenon, which can be defined as idiomatized syntax, is an inseparable element of daily life and media discourse, the importance of studying idiomatized syntactic structures in the language pairs, both in terms of linguistic typology and foreign language education as well as translation studies, being the research areas of applied linguistics, was highlighted. It has been determined that currently there are no studies concerning Russian-Turkish language pair based on the contrastive approach to the problem. Thus, the subject of the study has been defined as idiomatized syntactic structures in contemporary Russian and Turkish. Within the scope of the study the priority was given to the action-based idiomatized structures, since action is a basic cognitive category that encodes information about the structure and elements of an event in the reality. As the scope of the study focuses on contemporary Russian-Turkish language pair, basic approaches and concepts towards idiomatized syntax in Russian and Turkish linguistics have been examined. The analysis of the action-based idiomatized syntactic structures in Russian and Turkish is followed by the discussion of the similarities and differences between these structures in the language pair.
Dil dizgesinde biçim ile anlam arasındaki etkileşim, çok boyutlu bir olgu olduğundan dilin farklı seviyelerinde ve çeşitli kavramların ve yaklaşımların aracılığıyla incelenmektedir. Bu yaklaşımların ve kavramların dayandırıldığı çıkış noktası, dil dizgesindeki bir ögenin ya da ögelerin nesne, olgu ya da olay adlandırma işlevini üstlenip bağımsız bir sözcüğe ya da sözcük niteliğindeki yapıya dönüşme sürecinin incelenmesi olarak tanımlanabilir. “Sözlükselleşme” ya da “deyimleşme” olarak ele alınan bu sürecin, biçimbirim ve sözcük seviyelerinde araştırıldığı ancak sözdizim boyutuyla ilgili çalışmaların az olduğu tespit edilmiştir. Deyimleşmiş sözdizim olarak tanımlanabilen olgunun gerek günlük yaşam gerekse medya söyleminin ayrılmaz bir unsuru olma özelliğinden yola çıkılarak deyimleşmiş sözdizimsel yapıların dil çiftine göre incelenmesinin hem dilbilimsel tipoloji açısından hem de uygulamalı dilbilim araştırma alanları olan yabancı dil eğitimi ve çeviribilim açısından önemli olduğu ileri sürülmüştür. Hâlihazırda konu ile ilgili Rusça-Türkçe dil çiftine yönelik karşıtsal yaklaşım çerçevesinde araştırmaların yapılmadığı tespit edilmiştir. Böylelikle bu çalışmanın konusu çağdaş Rusça ve Türkçede deyimleşmiş sözdizimsel yapılar olarak belirlenmiştir. Çalışma kapsamında incelenen deyimleşmiş sözdizimsel yapılar eylem temelli yapılarla sınırlandırılmıştır. Eylem gerçeklikteki olayın yapısı ve unsurları ile ilgili bilgileri kodlayan temel bir bilişsel kategori olduğundan araştırma sırasında öncelik eylem temelli yapılara verilmiştir. Çalışma kapsamında çağdaş Rusçaya ve Türkçeye odaklanıldığı için Rus ve Türk dilbiliminde deyimleşmiş sözdizime yönelik temel yaklaşımlar ve kavramlar incelenmiştir. Rusçadaki ve Türkçedeki eylem temelli deyimleşmiş sözdizimsel yapıların çözümlenmesinin yanı sıra iki dil dizgesindeki yapılar arasında benzerlikler ve farklılıklar ele alınmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | ARTİCLES |
Authors | |
Publication Date | March 23, 2022 |
Acceptance Date | February 7, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Issue: 25 |
Journal of Language and Literature Studies is licensed under the Creative Commons Attribution-Non-Commercial-NoDerivatives 4.0 International Licence (CC BY-NC-ND 4.0).