Abstract
1258’de Bağdat’ın Moğolların eline geçmesiyle Abbasi halifeliğinin fiilen
ortadan kalkması İslam tarihinin en önemli dönüm noktalarından biridir.
İslam dünyasında bu dönemden sonra siyaset dilinin ve ideolojisinin yeni
ortaya çıkan bölgesel hükümdarlıklar tarafından şekillendiği artık tarih yazımında
da bilinen bir durumdur. Son yıllarda Abdurrahman Atçıl ve Guy
Burak’ın nitelikli çalışmalarının katkısına rağmen, kurulan bu bölgesel
devletlerin en uzun ömürlü ve en geniş coğrafyaya hakim olan Osmanlı
İmparatorluğu’nun Abbasi sonrası oluşan yeni siyasi ve entelektüel fikir
ortamına ne derece katkıda bulunduğu meselesi tarih yazıcılığında yeteri
kadar ele alınmamıştır. Benzer bir biçimde, Osmanlı siyaset düşüncesi
tarihi –özellikle Osmanlı kuruluş döneminden 16. yüzyılın sonundaki
nasîhatnâme türünün patlamasına kadarki olan kısım– belki de Osmanlı
tarihçiliğinde en az çalışılan konulardan birini oluşturmaktadır.