Scharlatane waren für die Gelehrtendiskurse der Frühen Neuzeit von kaum
zu überschätzender Bedeutung, da sich anhand ihres Negativbeispiels
Verhaltensideale formulieren ließen, die für die Wissenschaft maßgeblich waren.
Das Interesse an dieser Figur reichte auch in die Literatur hinein, wo sie in
vielfältiger Weise aufgegriffen wurde und um 1800 verstärkt in Erscheinung
trat. Christoph Martin Wieland war einer der Autoren, die sich besonders
intensiv mit ihr befassten. In seinem Roman Geschichte
der Abderiten (1773-1779) inszeniert er den geistigen Gegensatz, der
zwischen dem Protagonisten Demokrit, einem beispielhaften Gelehrten, und seinen
Mitbürgern, den törichten Abderiten, besteht. Die These des vorliegenden
Beitrags lautet, dass Wieland damit auf eine poetische Reflexion von Wissen
abzielt, wobei er mit Hilfe des Scharlatanmotivs die wissenschaftlichen
Ausschlussmechanismen seiner Zeit ironisiert. Mithin sind es die Bedingungen
der Produktion von Wissen, die im Text aufs Korn genommen werden. Dabei spielt
Wieland die komischen Konflikte durch, die auftreten können, wenn das der
Aufklärung nahe stehende Wissenschaftsethos eines Demokrit auf den Eigendünkel
einer unaufgeklärten Gesellschaft trifft.
Yeni Çağın
başlarındaki bilimsel tartışmalarda Şarlatanlar çok büyük bir önem taşırdı;
çünkü dönemin aydını olan bilgeler onları olumsuz örnekler olarak görür ve bu
olumsuzlukları kullanarak bilim için ideal ölçütler saptarlardı. Şarlatan figürüne olan
genel ilgi edebiyata da yansımaktadır. Özellikle
1800’lerde bu figür, yazarlar tarafından sıklıkla ve farklı şekillerde ele
alınmaktaydı. Bunu, eserlerinde yoğunlukla öne çıkaran yazarlardan biri de
Christoph Martin Wieland’tır. Yazar, Geschichte
der Abderiten (1773-1779) adlı romanında ideal bir bilge konumundaki
kahraman Demokrit ile akıllarını kullanmayan hemşehrileri arasında ortaya çıkan
ruhsal çelişkileri sahneler. Bu çalışmanın amacı, Wieland‘ın bilgiyi yazınsal
bir şekilde nasıl yansıtmak istediğini ortaya koymaktır. Bunu yaparken,
Şarlatan motifi aracılığıyla zamanının bilim dışı uygulamalarını alaycı bir
tavırla gösterir. Böylece metinde bilginin ortaya çıkma biçimleriyle de alay
eder. Bunun yanında Wieland, aydınlanmamış, buna karşın kibirinden taviz
vermeyen bir toplumun, aydın bir bilgeyle karşılaşması durumunda ortaya
çıkabilecek komik tezatlıkları metin içinde öne çıkarır.
Journal Section | Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | June 30, 2017 |
Submission Date | April 16, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 5 Issue: 1 |
www.gerder.org.tr/diyalog