Günümüzün ekonomik ve iklim krizlerinin, bireylerin aşırı taleplerini toplumsal yararın önüne çıkarmasından kaynaklandığı malumdur. Aşırı taleplerin toplumsal öncelikler ile dengelenmesi adına modern siyaset felsefesinin öngördüğü temel dayanak ise Gadamer’in Aristoteles’ten esinlendiği sağduyu (phronēsis) kavramıdır. Bilimsel (ya da felsefi) akıldan ziyade pratik aklı önceleyen ve müzakereci bir siyaseti öngören kavram, bilimsel doğruyu ve teknolojik araçları değil her iki unsuru da kullanarak toplum olarak varılabilecek orta noktaya erişmeyi öncelikli olarak hedeflemektedir. Bununla birlikte Strauss’un Oikonomikos’u yorumlamasından hareketle Aristoteles’in phronēsis kavramının Ksenophon’un ölçülülük (sōphrosynē) kavramı ile örtüşebileceği değerlendirilmiştir. Buna göre Gadamer’in Aristoteles okumasının Ksenophon’un Oikonomikos (Ev İdaresi Üzerine) eseriyle birlikte okunduğunda daha çok zenginleştirilebileceği düşünülmektedir. Bu eserle liderlik etme ve yönetme bilgisinin dayanaklarını ortaya koyan Ksenophon eylemlere etik bir bağlam kazandırmakta, bunu da Atina demokrasisinin tarafları olan aristokrat sınıfın zanaatkâr sınıfa karşı bir argümanı olarak sunduğu güzel ve erdemli (kalos k’agathos) olma değer sistemi üzerine inşa etmektedir. Diğer yandan hem Aristoteles’in hem de Ksenophon’un sağduyuya ilişkin kavramlarının arka planında antik Yunan toplumunun mutluluk (eudaimonia) ve sağlık hedeflerinin (telos) var olduğu ve siyasi imgelerinin kent (polis) ve insan bedeni ile ilişkili olduğu görülmektedir. Bu tür beden ve kent analojileri antik toplumda siyasi imgeler için kullanılırken tıp sanatını idare sanatı ile analojik bir ilişkiye sokmaktadır. Ksenophon da Aristotelesle birlikte beden ve ruh ilişkisini o dönemin kent devleti siyaseti içerisinde iyi hayatı siyaseten vurgulanmak için kullanmıştır. Dirimselci analoji olarak tanımladığımız bu uygulama sosyal kesimlerin kaynaştırılması amacına hizmet etmektedir. Günümüzde ise neredeyse küresel bir kent haline gelen medeniyetin doğa ile ilişkisinin kurgulanmasında sürdürülebilir bir iyi hayat tanımlanması ihtiyacı bulunmaktadır. Buna göre günümüz insanı için iyi hayatın tanımlanmasında Gadamer’in kavramı kullanılırken antik siyasi analojilerin bir değer ifade edip etmeyeceği üzerinde durulmayı hak etmektedir. Bu amaçla Strauss’un ötetarihselci tavrıyla tarihten günümüze değişmeyen temel insani değerleri arayarak Oikonomikos yeniden okunmuş ve arka planında var olduğu görülen toplumu harekete geçiren dirimselci beden analojisinin günümüzün bireyselci ataletine karşı gösterebileceği performans değerlendirilmeye çalışılmıştır. Modern siyaset felsefesine filolojik bir katkı olarak değerlendirdiğimiz bu çaba Gadamer’in phronimos kavramının ardındaki felsefi (ya da filolojik) hermenötik yöntemin filolojinin tarihten (ya da tarihi metinden) çıkaracağı anlamın tanımlanmasına da hizmet edeceği düşünülmektedir. Bu sayede tarihsel metinlerdeki temel insani değerlerin güncel okumalar ile canlandırılabileceği değerlendirilmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Philosophy |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | July 5, 2023 |
Submission Date | May 7, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Issue: 23 |