Ahmet Hamdi Tanpınar’ın metinlerinde öne çıkan temalardan biri, kendi ifadesiyle, “medeniyet değiştirme krizi"dir. İlk bakışta Doğu-Batı, gelenek-modernlik gerilimi gibi görünen tartışma, Tanpınar’ın Osmanlı’dan Türkiye’ye toplumun geçirdiği zihinsel/bilişsel süreci anlama ve anlamlandırma uğraşının uzantısı sayılabilir. Tanpınar, uzun kurmacalarının tümünde hayal, rüya, masal gibi efsunlu bir dünyadan huzursuz uyanışa, devamında gerçekliğin bastırdığı yaşantıya doğru yol alır. Yazarın anlatılarında zaman zaman iç içe geçen üç ayrı hayat/dünya, Auguste Comte’un Batı toplumlarının dönüşümünü açıklarken başvurduğu Üç Hal Yasası’nın kavram setine yakındır. Comtecu Üç Hal Yasası’na göre, zihinsel/bilişsel olarak Batı toplumları bugünkü haline teolojik bir dünyadan metafiziğe ve son olarak da pozitif (olgucu) düzeye ulaşarak varmıştır. Comte gibi determinist ve ilerlemeci bir perspektife sahip olmayan hatta aksi istikamette bir “hayat adamı” olan Tanpınar, pozitivist felsefenin tesiri altında değildir. Yine de Comte’un dahil olduğu Aydınlanma felsefesi ile kendisini de ait hissettiği Batı medeniyeti çatısı altından dünyaya bakmaktadır. Bu çalışma, Tanpınar anlatılarında teolojik, metafizik ve pozitivist dünyanın Osmanlı’dan Türkiye’ye toplumsal ve siyasal kültüre izdüşümünü aramaktadır. Bu bağlamda Acıbadem’deki Köşk hikâyesi, Mahur Beste, Sahnenin Dışındakiler ve Huzur’dan oluşan nehir roman serisine Saatleri Ayarlama Enstitüsü (SAE) ile tamamlanamamış Aydaki Kadın da eklenerek, tüm uzun kurgularını kapsayan bir inceleme sunulmaktadır.
Yok
-
One of the prominent themes in Ahmet Hamdi Tanpınar's texts is, in his own words, the “crisis of civilization change”. The debate that at first glance seems like the East-West and tradition-modernity tension, can be considered as an extension of Tanpınar’s understanding and interpretation of mental/cognitive process the population underwent from the Ottoman to the Republican Period. In all of his long fictions, he moves forvard an enchanted world such as imaginations, dreams and fairy tales to a restless awakening, and then to a life suppressed breality. The three separate lives/worlds that intertwine from time to time in Tanpınar’s narratives, is close to the concept set of the Law of Three Stages that Aguste Comte uses when explaining the transformation of Western societies. According to the Law of Three Stages by Comte, Western societies have reached their present mental/cognitive state from a theological world to metaphysics and finally to a positive (positivistic) level. Tanpınar, who does not have a determinist and progressive perspective like Comte and who on the contrary is more of a "man of life", it is not under the influence of positivist philosophy. Nevertheless, with the Enlightenment philosophy that Comte belongs to, he looks at the world under the roof of Western civilization, to which he also feels he belongs. This study investigates the projection of the theological, metaphysical and positivist world in the social and political culture from the Ottoman to the Turkish Republican Period in Tanpınar’s narratives. In this regard, a review covering all long fictions, including the novel series with the titles Acıbadem’deki Köşk, Mahur Beste, Sahnenin Dışındakiler, the title Huzur, Saatleri Ayarlama Enstitüsü (SAE) and the unfinished Aydaki Kadın is presented.
Ahmet Hamdi Tanpınar Modernization Crisis of Civilization Change Law of Three Stages Pozitivism
-
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Turkish Language and Literature (Other) |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Project Number | - |
Early Pub Date | June 10, 2023 |
Publication Date | June 20, 2023 |
Submission Date | July 1, 2022 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 63 Issue: 1 |
Ankara University Journal of the Faculty of Languages and History-Geography
This journal is licensed under the Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.