Bu çalışma, Türkiye sınırları içerisinde dil çeşitliliğinin göreceli olarak yüksek olduğu Doğu Karadeniz dil ekolojisi görünümü içerisinde konuşulmakta olan Platon’un kendi çağında konuştuğu dilin arkaik özelliklerini koruduğu düşünülen Romeykanın etnodilbilimsel canlılık durumunun ortaya konulmasını amaçlamaktadır. Etnodilbilimsel canlılık kuramı, dil topluluklarının dillerinin canlılığını koruma ve devam ettirme olasılığını değerlendirmenin bir yöntemi olarak geliştirilmiştir. Romeykanın dilsel canlılığını ilgili alanyazında ilk defa ortaya çıkartmayı amaçlayan bu çalışmanın temel araştırma sorusu şu şekilde belirlenmiştir:- Romeykanın etnodilbilimsel canlılık kuramı çerçevesinde güncel görünümü nasıldır? Bu kapsamda Trabzon’un Tonya, Çaykara, Of, Köprübaşı ve Sürmene ilçelerinde gerçekleştirilen alan araştırmalarında farklı yaş, toplumsal konum ve meslek grubundan toplam 107 katılımcıya Türkçeye uyarlanmış olan Öznel Etnodilbilimsel Canlılık Anketi uygulanmıştır. Yüz yüze ve odak grup görüşmeleri aracılığıyla nitel araştırma aşamasında ankete verilen yanıtlar derinlemesine irdelenerek bu görüşmelerden elde edilen veriler tematik analize tabi tutulmuştur. Nitel araştırmaya söz konusu ekolojiden katılımcılar (n=12) dâhil olmuştur. Elde edilen bulgular, kuşaklar arasındaki farkın (veya cinsiyet, meslek gibi diğer toplumsal değişkenler dikkate alındığında) Romeykanın etnodilbilimsel canlılığı bağlamında istatistiki olarak önemli olmadığını ancak Türkçe ve Romeykanın her birinin öznel canlılığı dikkate alındığında bu iki dilin canlılık algısının istatistiki olarak anlamlı olduğunu ortaya koymuştur. Yüz yüze ve odak grup görüşmeleri sonucunda elde edilmiş olan çalışma bulgularının da istatistik verilerini desteklediği saptanmıştır. Bu durum dahi Doğu Karadeniz’de farklı toplumdilbilimsel etkenlerin dillerin toplumsal kullanım alanlarının genişlemesine veya daralmasına neden olduğuna işaret etmektedir. Bu çalışma bu toplumdilbilimsel değişmenin dinamiksel yapısına küresel örneklerle karşılaştırmalı bir lensle bakarak sui generis bir bağlamdan bir katkı sunmaktadır.
Çalışmanın araştırma kısmı Artvin Çoruh Üniversitesi Rektörlüğü Etik Kurulu’nun 24.05.2022 tarih ve E-18457941-050.99-50722 sayılı Kararı ile alınan izin doğrultusunda gerçekleştirilmiştir.
TÜBİTAK
TÜBİTAK Kariyer Geliştirme Programı (3501) kapsamında desteklenmiş olan 221K226 nolu proje
Bu makaleden elde edilen bulgular, çalışmanın yazarının TÜBİTAK 3501 Kariyer Geliştirme Programı kapsamında 221K226 numaralı proje desteğiyle elde edilmiştir. TÜBİTAK’a proje desteği için proje yürütücüsü Doç. Dr. Mehmet AKKUŞ teşekkürlerini sunar.
This study aims to reveal the ethnolinguistic vitality status of Romeika, a language spoken within the Eastern Black Sea language ecology where linguistic diversity is relatively high within the borders of Türkiye, and it is believed to preserve archaic features of the language spoken by Plato in his own time. Ethnolinguistic vitality theory has been developed as a method to assess the likelihood of language communities maintaining the vitality of their languages. The primary research question of this study, which aims to present for the first time in the relevant literature the linguistic vitality of Romeika, is as follows: What is the current status of Romeika within the framework of ethnolinguistic vitality theory? In this context, the Subjective Ethnolinguistic Vitality Questionnaire, adapted into Turkish, was administered to a total of 107 participants from different age groups, social positions, and occupational groups in the districts of Tonya, Çaykara, Of, Köprübaşı, and Sürmene in Trabzon through field research. The responses to the survey were thoroughly analyzed through face-to-face and focus group interviews during the qualitative research phase, and the data obtained from these interviews were subjected to thematic analysis. Participants (n=12) from the mentioned ecology were included in the qualitative research. The findings suggest that the difference between generations (or other social variables such as gender and occupation) is not statistically significant in the context of Romeika’s ethnolinguistic vitality. However, when the subjective vitality of Turkish and Romeika is considered, the vitality perception of these two languages is statistically significant. The study findings obtained through face-to-face and focus group interviews also support the statistical data. This suggests that various sociolinguistic factors in the Eastern Black Sea region contribute to the expansion or contraction of the social domains of languages. By comparing the dynamic structure of this sociolinguistic change with global examples, this study contributes from a sui generis context with a comparative lens.
TÜBİTAK Kariyer Geliştirme Programı (3501) kapsamında desteklenmiş olan 221K226 nolu proje
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sociolinguistics |
Journal Section | İnceleme makalesi |
Authors | |
Project Number | TÜBİTAK Kariyer Geliştirme Programı (3501) kapsamında desteklenmiş olan 221K226 nolu proje |
Early Pub Date | December 18, 2024 |
Publication Date | December 25, 2024 |
Submission Date | July 10, 2024 |
Acceptance Date | August 21, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 64 Issue: 2 |
Ankara University Journal of the Faculty of Languages and History-Geography
This journal is licensed under the Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.