Aim: The coronavirus disease 2019 (COVID-19) pandemic may predispose front-line intensive care staff to experience mental health problems. The aim of this study was to compare the COVID-19 fear experienced by COVID-19 intensive care unit staff and general intensive care unit staff, and the effects of this fear on mental health.
Material and Methods: In this cross-sectional study, a total of 156 participants, 90 (57.7%) participants from the COVID-19 intensive care unit and 66 (42.3%) from the general intensive care unit, were included. A printed questionnaire consisting of the Fear of COVID-19 Scale (FCV-19S), Depression Anxiety Stress Scale (DASS-21), and demographic data were used.
Results: Female gender, being a nurse, and working in COVID-19 intensive care unit, were associated with higher depression, anxiety, and stress scores. A significant relationship was found between fear of COVID-19 and depression (ρ=0.399, p=0.044), anxiety (ρ=0.456, p=0.019), and stress (ρ=0.418, p=0.033). Furthermore, as compared to general intensive care unit staff, COVID-19 intensive care unit staff who may have high-risk contact were approximately twice times more likely to experience anxiety and fear of COVID-19 and 3.5 times more likely to suffer from depression and stress.
Conclusion: The COVID-19 pandemic has adversely affected the mental health of intensive care staff. Attention should be paid to the mental health of females and nurses working in the COVID-19 intensive care unit. The mental health of intensive care workers should be supported to protect the health workforce.
Anxiety COVID-19 depression fear mental health intensive care
Acknowledgments We would like to thank the entire medical, nursing, and assistant healthcare staff from the Intensive Care Units staff at Kırşehir Ahi Evran University Education and Research Hospital for their dedicated care to our patients during the COVID-19 pandemic.
Amaç: Koronavirüs hastalığı 2019 (coronavirus disease 2019, COVID-19) pandemisi, ön saflardaki yoğun bakım personelini ruhsal sağlık sorunları yaşamaya yatkın hale getirebilir. Bu çalışmanın amacı, COVID-19 yoğun bakım ünitesi personeli ile genel yoğun bakım ünitesi personelinin yaşadığı COVID-19 korkusunu ve bu korkunun ruh sağlıkları üzerindeki etkilerini karşılaştırmaktır.
Gereç ve Yöntemler: Bu kesitsel çalışmaya COVID-19 yoğun bakım ünitesinden 90 (%57,7) katılımcı ve genel yoğun bakım ünitesinden 66 (%42,3) katılımcı olmak üzere toplam 156 katılımcı dahil edildi. COVID-19 Korku Ölçeği (Fear of COVID-19 Scale, FCV-19S), Depresyon Anksiyete Stres Ölçeği (Depression Anxiety Stress Scale, DASS-21) ve demografik verilerden oluşan basılı bir anket kullanıldı.
Bulgular: Kadın cinsiyet, hemşire olmak ve COVID-19 yoğun bakım ünitesinde çalışmak daha yüksek depresyon, anksiyete ve stres puanları ile ilişkili idi. COVID-19 korkusu ile depresyon (ρ=0,399; p=0,044), kaygı (ρ=0,456; p=0,019) ve stres (ρ=0,418; p=0,033) arasında anlamlı bir ilişki bulundu. Ayrıca, genel yoğun bakım ünitesi personeline kıyasla, yüksek temas riski olan COVID-19 yoğun bakım ünitesi personelinin, anksiyete ve COVID-19 korkusu yaşama olasılığı yaklaşık iki kat, depresyon ve stresten muzdarip olma olasılığı 3,5 kat daha fazlaydı.
Sonuç: COVID-19 pandemisi, yoğun bakım personelinin ruh sağlığını olumsuz etkilemiştir. COVID-19 yoğun bakım ünitesinde çalışan kadın ve hemşirelerin ruh sağlığına dikkat edilmelidir. Yoğun bakım çalışanlarının ruh sağlığı, sağlık iş gücünün korunması için desteklenmelidir.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Clinical Sciences |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | August 30, 2021 |
Submission Date | April 13, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 23 Issue: 2 |