People are becoming consumers
as soon as they are born. While adults can decide on their own in consumer preferences,
parents decide on meeting the needs in child consumers for their children. Although
children are not enough to meet their needs on their own, they can direct their
families to meet their needs. In
the past, when parents decide what the needs of children are, and children can
be satisfied with what their parents took for them, today, children guide their
families to their needs and desires, and can sometimes pressure them at this point.
One
of the most important reasons for diversification in these demands and needs is
that businesses, institutions and brands realize the emotional sanction power
of the children's target group that grows up in popular culture. Many companies
and brands that consider children as consumers and produce products and services
for children use many methods to attract attention of children. These are ads with
remarkable visuals, fun music and children's use. Children's needs and expectations
are taught through advertisements which are one of the important tools of
popular culture. In this study, it was aimed to analyze the discourse used for children
target groups in the advertisements of Koton Kids products by considering the mental
and physical development of similar age groups. In this context, the discourse
of children's actors in advertising was examined using Van Dijk's critical discourse
analysis and the discourses used in these advertisements are evaluated in the context
of social contradictions that may ocur over time in children who grow up within
the traditional family structure. As a result of there search, when the social learning
and imitation processes are evaluated during the learning process of the children,
it is possible to reach the result that the advertisements of the Koton can
constitute negative examples for the children.
İnsanlar doğdukları an
itibariyle birer tüketici olmaktadır. Tüketim tercihlerinde yetişkinler kendi
başlarına karar verebilirken, çocuk tüketicilerde ihtiyaçların karşılanması
konusunda ebeveynler çocukları için karar vermektedirler. Çocuklar kendi
başlarına ihtiyaçlarını karşılamak konusunda yeterli olamasalar da
ihtiyaçlarını karşılamak için ailelerini yönlendirebilmektedirler. Geçmişte çocukların
ihtiyaçlarının ne olduğuna aileleri karar vermekteyken ve ailelerinin onlar
için aldıklarıyla yetinebilirlerken, günümüzde çocuklar ailelerini ihtiyaçları
ve istekleri konusunda yönlendirmekte ve bu noktada zaman zaman baskı
yapabilmektedir. Bu istek ve ihtiyaçlardaki çeşitlenmenin önemli sebeplerinden
biri işletmelerin, kurumların ve markaların popüler kültür içerisinde yetişen
çocuk hedef kitlenin aileler üzerindeki duygusal yaptırım gücünün farkına
varmalarıdır. Çocukları birer tüketici olarak dikkate alan ve çocuklara yönelik
ürün ve hizmet üreten birçok firma ve marka çocukların dikkatlerini çekebilmek
için birden çok yöntem kullanmaktadır. Bunların başında da dikkat çekici
görselleri olan, eğlenceli müzikleri olan ve çocukların kullanıldığı reklamlar
gelmektedir. Popüler kültürün önemli araçlarından olan reklamlar aracılığıyla
çocuklara ihtiyaçları ve beklentileri öğretilmektedir. Bu çalışma ile Koton
Kids ürünlerinin reklamlarında çocuk hedef kitleler için kullanılan söylemlerin
benzer yaş gruplarının zihinsel ve fiziksel gelişimi dikkate alınarak analiz
edilmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda reklamda çocuk oyuncuların söylemleri Van
Dijk’in eleştirel söylem analizi kullanarak incelenmiş ve bu reklamlarda
kullanılan söylemlerin geleneksel aile yapısı içerisinde yetişen çocuklarda
zamanla oluşabilecek toplumsal çelişkiler bağlamında değerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda çocukların öğrenme
sürecinde sosyal öğrenmenin ve taklit süreçleri değerlendirildiğinde Koton
reklamlarının çocuklar için olumsuz örnekler de teşkil edebileceği sonucuna
ulaşılabilmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | September 30, 2019 |
Submission Date | June 28, 2018 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 7 Issue: 2 |