As well as Turkish
bath is known to be a cultural heritage of Roman period; this culture has
spread with the Ottoman Empire. These traditional baths are considered to be a
feature of cleanliness, healing, and perhaps religion before all, are also used
as socializing and entertainment venues. Thanks to our traditions, the bath
culture is almost a thousand years old heritage, is not only a ritual, but also
an environment where intense communication between people is used effectively
and carried on until today. When it comes to bathing, it is possible to talk
about some traditions. In the bath culture that
changes permanently. However, the unchanging bath traditions such as: the
bride's bath, the military bath, the 40 bath, the circumcised bath and the
feast bath still maintains. Therefore, besides being the only place where the
bath was washed and cleaned, meeting, also the place getting together, having
fun, chatting, etc. it is possible to call the place where communication
environments are created. With this opinion, approaching to the traditional
heritage of bath culture with a communication viewpoint is the aim of this
work. To achieve this goal, semi-structured interviews were conducted with 20
men and 20 women from various ages and education levels. According to the
information obtained from the interviews; it is accepted that bathing culture
is a common communication venue not only for women but also for men, where they
held bride baths for women, soldier baths or festivals. As a result, baths are
generally regarded as a communication medium and allow continuity of
interpersonal communication. Findings have been reached that the friendships
established in the baths lasts life long. Besides known as the places for
healing, cleaning and purifying, It is possible to say that they are kind of
communication venues where are performed entertainments, festivals, took place
many rituals and conversations. As a result, traditional baths are unique
places in our culture, where play an important role as a bridge connects culture
of past and today.
Geçmişi Romalılara kadar dayansa da hamam kültürünün Osmanlı ile birlikte
yaygınlık kazandığı ve kültürel bir miras olduğu bilinmektedir. Kültürümüzde
temizliğin, şifanın, belki de hepsinden önce dinin bir özelliği olarak kabul
gören hamamlar, aynı zamanda sosyalleşme ve eğlence mekânları olarak da
kullanılmaktadır. Geleneklerimiz sayesinde dünden bugüne aktarılan, neredeyse
bin yıllık bir geçmişi olan hamam kültürü, beraberinde sadece bir ritüeli
değil, aynı zamanda kişilerarası iletişimin yoğun şekilde kullanıldığı bir
ortamı da günümüze taşıması bakımından önemlidir. Hamam söz konusu olduğunda
birtakım geleneklerden de söz etmek olasıdır. Zira dünden bugüne evrilen hamam
kültüründe değişmeyen özelliklerin başında gelin hamamı, asker hamamı, kırk
hamamı, sünnet hamamı, bayram hamamı gibi geleneklerin varlığı dikkat çekmektedir.
Böylece hamamın sadece yıkanıp, temizlenilen yer olmanın ötesinde; buluşma,
kaynaşma, eğlenme, sohbet etme vb. iletişim ortamlarının yaratıldığı yer
olduğundan söz etmek mümkündür.
Bu düşünceden hareketle bize miras kalan geleneklerimizden birisi olan
hamam kültürüne iletişim bakış açısıyla yaklaşmak, bu çalışmanın amacını
oluşturmaktadır. Bu amaca ulaşabilmek için çeşitli yaş ve eğitim seviyelerinden
oluşan 20 kadın ve erkek ile yarı yapılandırılmış görüşmeler
gerçekleştirilmiştir. Görüşmelerden elde edilen bilgilere göre; hamam
kültürünün sadece kadınlara özgü değil, erkekler arasında da yaygınlık
kazandığı, kadınların gelin hamamına erkeklerin ise asker ya da bayram hamamına
öncelik verdikleri, hamamların bir iletişim ortamı olarak genel kabul gördüğü
ve özellikle kişilerarası iletişimin devamına olanak tanıyan, hatta öyle ki
hamamda kurulan dostlukların yıllar boyunca sürdürüldüğü, ilişki ve iletişimin
günümüze kadar taşındığı bir mekân olduğu bulgularına ulaşılmıştır. Sonuç
olarak hamamların şifa bulmak, kirlerden arınmak, temizlenmek için gidilen
mekânlar olmanın yanı sıra; iletişim ortamlarının yoğun şekilde gerçekleştiği,
içinde birçok ritüelin bulunduğu, sohbetlerin yapıldığı, şen kahkahaların
atıldığı, eğlencelerin gerçekleştirildiği, kültürümüzün bir parçası olarak
dünle bugün arasında kurulan bir köprü olduğunu söylemek mümkündür.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | September 30, 2019 |
Submission Date | May 15, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 7 Issue: 2 |