Bu çalışma Christchurch terör saldırısı vakası üzerinden zenofobinin yeni iletişim ortamlarında metinleştirilme biçimini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda saldırıda metinleştirilen silah ve şarjörlere ilişik simge ve semboller Ricoeur’ün sembol hermeneutiği bağlamında çözümlemeye tabi tutulmuştur. Bu nitel araştırmada doküman analizi ve hermenötik yöntem bir arada kullanılmıştır. Araştırmaya konu terör saldırısında sosyal ağlar ve sosyal medya mecralarında metinleştirilerek eylemin bütünselliği içinde önemli bir araca dönüşen silah ve şarjörlere birer belge olarak yaklaşılmıştır. Terörizmin bağlı olduğu ideolojinin somut pratiği olan saldırıda kullanılan suç aletlerine ilişkin görüntülerin sembolik yorumlama sonucunda kazandığı anlamı ortaya çıkaran bu çalışma, bahse konu görüntülerin dijital mekanda sergilenen paylaşım olmaktan çok kolektif hafızayı hedefleyen araç olduğunu göstermek bakımından önemlidir. Araştırmada elde edilen bulgular göstergesel bir bütün olarak ortaya çıkan söz konusu terör saldırısının esas niteliğinin yeni iletişim teknolojilerini araçsallaştırmaktan ileri geldiğini göstermiştir. Sonuç olarak çalışmada, yeni medyada etnisite tabanlı kolektif nefret üretme ve yayma amacına kilitlenen bu terör saldırısının işaret ettiği silahlardaki zenofobik radikal sağ ve anti-İslam tonlu söylem aydınlatılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication Studies, Communication and Media Studies (Other) |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | April 1, 2024 |
Submission Date | January 31, 2024 |
Acceptance Date | February 23, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 12 Issue: 1 |