İş görme sözleşmelerinin hemen hepsinde ortak olan nokta, taraflardan birinin (iş görenin) diğer tarafa (iş sahibine) karşı daima bir iş görme borcu altına girmesi ve onun bu borcunu iş görme olarak nitelendirdiğimiz bir faaliyette bulunmak suretiyle ifa etmesidir. İşte bundan dolayı iş görme borcu doğuran sözleşmeler arasında büyük ölçüde benzerlik vardır ve bu sözleşmeleri birbirlerinden ayırt etmek çoğu kez önemli güçlükleri de beraberinde getirmektedir. Zaten BK. m. 386/f.2 bu konuya ilişkin olarak şöyle bir düzenleme öngörmektedir: "Diğer akitler hakkındaki kanuni hükümlere tabi olmayan işlerde dahi, vekalet hükümleri cari olur." Acaba bu düzenlemenin kapsam ve niteliğini nasıl tespit etmeliyiz? Öncelikle Yavuz'un da belirttiği gibi, bu hükmün, mehaz metnini teşkil eden OR. Art. 394/f.2 göz önünde tutularak, "diğer sözleşmeleri düzenleyen kanun hükümlerine tabi olmayan (bu kanunda düzenlenmemiş hiç bir sözleşme çeşidine girmeyen) işlere, vekalet kuralları uygulanır" şeklinde çevrilmesi daha isabetli olurdu.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context (Other) |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 1998 |
Submission Date | October 15, 1998 |
Published in Issue | Year 1998 Volume: 2 Issue: 1 |