Farklı kültürleri tanımaya ilişkin artan ilgi, kültür ve turizm arasındaki ilişkiyi güçlendirmiştir. Kültürel değerlerin, somut ve somut olmayan mirasın korunduğu alanlar/kentler turizm açısından çekici hale gelirken, turizm ile elde edilen gelir kültür varlıklarının bakımını, onarımı kolaylaştırmakta, yaşatılmasını desteklemektedir. Diğer yandan kültürel miras, turizme yönelik çekici bir unsur olmanın ötesinde yerel kimliğin oluşturulması ve sürdürülmesi açısından bir değer taşır. Geçmişin bilgisini bugüne taşıyan, geçmişle bugün arasında bağ kuran somut bir kaynaktır. Bu nedenle kültürel mirasın ve değerlerin turizm için araçsallaşması bazı risk ve tehditleri de ortaya çıkarmaktadır. İlgi çeken unsurların tekrar edilmesi, korumaya yönelik yüzeysel/içi boşaltılmış yaklaşımlar, kimliği oluşturan yapılı-doğal ve beşeri farklı unsurlar arasındaki bağlar dikkate alınmadan geliştirilen müdahaleler, taşıma kapasitesini dikkate almayan kullanım ve pazarlama politikaları kültürel miras alanlarına ilişkin önemli tehditler haline gelebilmektedir. Bu bakımdan, kültürel miras alanlarındaki koruma- kullanma dengesinin sağlanması ve kültür turizminin sağlıklı gelişimi için bütüncül politikalar oluşturulması gerekliliği doğmakta ve bu durum sürdürülebilir kültür turizmi ve koruma kavramlarının önemini gündeme getirmektedir. Şehir ve bölge planlama alanında kültürel mirasın korunması ve sürdürülebilir kültür turizminin birlikte ve eşgüdümlü olarak değerlendirilmesine yönelik strateji ve politikalar yetersizdir. Bu kapsamda, kültürel mirasın geleceği açısından planlamada kentsel aktörlerin bütüncül politikalar ortaya koyabilmesi, kültür ile turizmi aynı potada eritebilmesi ve ortak bir paydada buluşturabilmesi gerekmektedir. Çalışmada, konunun çözümüne yönelik bütüncül bir planlama yaklaşımı ortaya koyabilmek amacıyla, zengin kültürel miras birikimine sahip olan İzmir İlindeki farklı kentsel aktörlerin görüş ve önerileri incelenerek planlamada kültürel mirasın korunması ve kültür turizminin ele alınışına dair bir çerçeve oluşturulmuştur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2021 |
Submission Date | April 10, 2021 |
Acceptance Date | June 28, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 |