Changing socio-economic relations, political structures, technological developments, transportation and communication opportunities, pandemic and crises affect tourism and geography, which has sensitive dynamics. COVID-19, which emerged in December 2019, has turned into a global crisis, and in this process, tourism and cultural places have started to look for ways to combat the pandemic. During the pandemic, travel restrictions were applied on a national and international scale, and countries had to adopt an isolated lifestyle for a while. In the first year of the pandemic, the tourism industry shrank by 72% and regressed to the situation in the 1990s.
Museums; digitized its collections and activities and moved them to the virtual place as a strategy to get rid of the pandemic crisis, and trying to keep the interest of the visitors alive. In this context, the research aims to evaluate virtual museums, which started to develop with the effect of postmodernism and became widespread with the effect of the pandemic, through the tourism geography approach. In the study, the situation of virtual museums on a national-international scale was compared in the perspective of supply-demand-spatial distribution by means of secondary data obtained from various sources. With the rapid increase in demand for virtual places with COVID-19, virtual museums, which have become widespread especially in European and North American countries, have attracted millions of visitors. The post-pandemic situation of the demand for virtual museums and their effects on the production-consumption of the place continue to be discussed
Değişen sosyo-ekonomik ilişkiler, siyasi yapılanmalar, teknolojik gelişmeler, ulaşım ve haberleşme olanakları, salgın hastalıklar ve krizler hassas dinamiklere sahip olan turizmi ve coğrafya bağlamını etkilemektedir. 2019 yılının aralık ayında ortaya çıkan COVID-19, küresel bir krize dönüşmüş bu süreçte turizm ve kültürel mekanlar salgınla mücadelenin yollarını aramaya başlamıştır. Salgın sürecinde ulusal ve uluslararası ölçekte seyahat kısıtlamaları uygulanmış, ülkeler bir süreliğine izole bir yaşam tarzını uygulamak zorunda kalmıştır. Salgının ilk yılında turizm endüstrisi %72 oranında küçülerek 1990’lı yıllardaki durumuna gerilemiştir.
Küresel salgında müzeler; salgın krizinden çıkış stratejisi olarak sahip oldukları koleksiyonlarını ve etkinliklerini dijitalleştirerek sanal ortama taşımış, kendilerine olan ilgiyi canlı tutmaya çalışmıştır. Bu bağlamda araştırma, postmodernizmin etkisiyle gelişmeye başlayan ve salgınla birlikte yaygınlaşan sanal müzelerin turizm coğrafyası yaklaşımıyla değerlendirilmesini amaçlamaktadır. Çalışma, ilişkisel araştırma modeli çerçevesinde tasarlanmış, çeşitli kaynaklardan elde edilen ikincil veriler vasıtasıyla sanal müzelerin ulusal-uluslararası ölçekteki durumu arz-talep-mekânsal dağılım perspektifinde karşılaştırılmıştır. COVID-19 ile birlikte sanal mekanlara olan talebin artmasıyla başta Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerinde hızla yaygınlaşan sanal müzeler, milyonlarca ziyaretçiyi kendisine çekmeyi başarmıştır. Ayrıca salgın döneminde müzelerin sosyal medya aktivitelerindeki artış göze çarpmaktadır. Salgın sonrasında sanal müzelere yönelik talebin durumu ile küresel salgının sanal müzeler üzerindeki etkileri ise tartışılmaya devam etmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Human Geography |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 18, 2022 |
Submission Date | September 15, 2022 |
Acceptance Date | November 26, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 31 Issue: 2 |