Abstract
Araştırmanın amacı, Türkiye’deki öğretmenlerin
disleksiye ilişkin görüşlerini incelemek ve onların disleksiyle ilgili eğitim
ihtiyaçlarını belirlemektir. Ankara İli Kalecik İlçesinde görev yapan bütün;
sınıf, Türkçe, rehber, özel eğitim ve okul öncesi öğretmenleri çalışmanın
örneklemini oluşturmuştur. Bu öğretmenlere veri toplama aracı olarak Yarı Yapılandırılmış Öğretmen Görüşme Formu
ve Öğretmen Bilgi Formu uygulanmıştır.
Elde edilen veriler içerik analizi yöntemi, yüzde ve frekans kullanılarak
çözümlenmiş ve beş alt başlıkta incelenmiştir. Sonuç olarak öğretmenlerin
üniversite eğitimlerinde disleksi hakkında yeterince bilgilendirilmedikleri ve
aldıkları disleksi eğitimini yeterli bulmadıkları görülmüştür. Öğretmenlerin
mesleklerine atandıktan sonra da disleksi hakkında yeterince bilgilendirilmedikleri
ortaya çıkmıştır. Disleksi hakkındaki bilgilerinin kaynağı incelendiğinde ise
öğretmenlerin % 25’i bu kavramı,
formal eğitim ortamlarında değil, Yerdeki
Yıldızlar/Her Çocuk Özeldir adlı bir Hint Filmiyle öğrendiklerini
belirtmişlerdir. Öğretmenlerin disleksi bilgi düzeylerinin yeterli olmadığı ve
kendilerini yetersiz hissettikleri öğrenilmiştir. Öğretmenler aynı zamanda,
disleksili bir öğrenciyle karşılaşmaları durumunda; farkına varma, belirleme
yönünde gerekli bilgi ve mesleki beceriye sahip olmadıkları yönünde görüş
bildirmişlerdir. Bu öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılayacak eğitim yöntemlerini
bilmediklerini belirtmişlerdir. Öğretmenler disleksili öğrencileri için özel
bir çalışma yapmamakta ve beden eğitimi, müzik gibi derslerde ya da öğle
aralarına sıkıştırarak eğitim vermeye çalışmaktadır. Öğretmenler bu
öğrencilerin eğitimlerinin kaynaştırma eğitiminden ziyade destek eğitim odaları
aracılığıyla yapılması gerektiğini düşünmektedirler.